29 Nisan 2012 Pazar
SrgzBlog.com Alan Adını Aldım.
Bildiğiniz üzre bir süredir blogspot ile yürüttüğüm bloğumun blogspot uzantılı bir domaini vardı. Bir süre bu şekilde yayın yapıp günlük gerekli ziyaretçi sayısına ulaştıktan sonra kendime ait bir domain almak istiyordum. Nihayet bloğumun günlük ziyaretçi sayısı ortalam olarak 1.000'i bulması üzerine artık kendi alan adımı almam gerekti ve aldım. SrgzBlog.com adresini satın aldım. Şimdilik 1 yıllık aldım , ilerleyen günlerde uzun soluklu bir domain yapacağım. Bundan sonra SRGZ Blog'a SrgzBlog.com Adresinden de ulaşabilirsiniz. Böylesi çok daha şık oldu. Hayırlı , uğurlu olsun inşaAllah...
26 Nisan 2012 Perşembe
Hainliğin Boyutu '' Tek Tanrı'ya Müzik'' Konseri...
Her geçen gün Dinler Arası Diyalog Safsatasının yürüttüğü çalışmalara yenileri ekleniyor. Avrupa Birliği Bakanımız ve Başmüzakerecimiz Sayın Egemen Bağış'ın ( aynı ismi taşıdığım için utandığım kişi ) ev sahipliğinde gerçekleştirilen ''Ten Tanrı'ya Müzik'' konseri Ayasofya'nın yakınlarında bulunan Aya İrine kilisesinde düzenlendi.
Proje için hazırlanan resmi afişlerde Avrupa Birliği, Türkiye, Yunanistan ve Almanya bayrakları ile cami, kilise ve havra fotoğraflarının yan yana kullanılması gözlerden kaçmadı. Bu hainlik projesinin afişlerinde İslamiyeti temsil eden hilal de, Hıristiyanlığın simgesi haç ve Museviliğin simgesi Davud Yıldızı ile bir arada kullanıldı.
'Tek Tanrı'ya Müzik' konserinde, hainlik ve rezaletler birbirini izledi. Allah (c.c) lafzı yerine tanıtım metinlerinde 'Tanrı' ifadesi kullanılarak, diğer dinlerle İslamiyet tek bir dinmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın gecede yaptığı konuşma ise ihanetin boyutunu gözler önüne sermektedir.
Gecedeki konuşmasında Egemen Bağış'ın "Böyle bir konserin mensubu olmaktan büyük onur duyduğum inancımın Peygamberinin Kutlu Doğum Haftası'na denk gelmesi de beni ayrıca çok duygulandırıyor.Böyle bir mekânda, böyle bir konserde sizlerle birlikte olmak çok çok anlamlı" sözleri tam bir hezeyan , gaflet ve hatta ihanettir.
Hain Projenin Afişi aşağıdaki gibidir.
Vural Egemen SARIGÖZ
26/04/201225 Nisan 2012 Çarşamba
Facebook Giriş Probleminin Çözümü
Facebook girişi yapmaya çalıştığınızda problem yaşıyorsanız , birazdan anlatacağım çözümü deneyebilirsiniz. Bu giriş sorununda kullanıcı adınızı/mail adresinizi ve şifrenizi girene kadar herşey normal ancak giriş yaptıktan sonra facebookun sadece metin olarak görüntilenmesi yani facebook sitesine ait hiç bir resmin çıkmaması sorunudur.
Bu akşam bir arkadaşımın bilgisayarına format attıktan sonra facebook'a bir türlü giriş yapamadık. Giriş yapana kadar herşey normal ancak giriş yapınca resimler görünmüyor.
Bu sorunun ilk önce https uzantısı ile alakalı olacağını düşündüm ama öyle değildi. Tarayıcıdan kaynaklandığını düşündüm ama öyle değildi.
- Sonunda çözümü buldum. Bilgisayarın saatini ve tarihini güncelleyince/ düzeltince problemimiz çözüldü...
Meselemiz.com Logo Çalışması Tamamlandı.
Meselemiz.com sitesi için yapmış olduğum logo çalışması tamamlanmıştır. Artık resmi ve gayri resmi tüm işlemlerinde kullanılacak olan logo belirlenmiş ve bundan sonraki yazılı ve görsel medyada kullanıma sunulacaktır. Meselemiz.com Logosu hayırlı olsun.
Logonun muhteviyatı hakkındaki grafik çalışması da aşağıdaki gibidir.
Logonun videosu
24 Nisan 2012 Salı
Yeni Bir Yaşama Başlamanın En İyi Yolları Hürriyet Emlak Gazetesi'nde!
Konu gayrimenkul olduğunda nerden başlayacağınızı bilemiyorsanız, artık tüm sorunlarınızı yanıtlayacak bir kaynağınız var.
Konut projelerinden yatırım fırsatlarına, kentsel dönüşüm planlarından konut kredilerine kadar emlak sektörüyle ilgili bilmek istediğiniz herşey her Pazar yeni Hürriyet Emlak Gazetesi Yeni Bir Yaşamda...
Haftanın son günü, YENİ BİR YAŞAM’ın ilk günü.
Bir bumads advertorial içeriğidir.
Facebook Bu Bebeğe Para Ödüyor Yalanı!
Facebookta sık sık karşılaşırız... bir hasta bebek , eli yüzü yanmış bir bebek resmi üzerine '' bu bebek için facebook her paylaşım ve beğenme başına 15 kuruş ödüyor , 1 lira ödüyor gibi bir ibare koyup insanların o iletiyi paylaşmasını ve beğenmesini amaçlıyor. Bu iddaa, uyanık yöneticilerin sayfalarına uye çekmek için insanların duygularını kullanmalarından ibarettir. Facebook asla bir paylaşıma para ödemez. Ödediğini söyleyen yalan söylemektedir. Bu yöntem ile sayfalarının kullanıcı sayısını arttırmayı hedefleyen sayfa sahipleri , çok beğeni alan sayfalarında ücret karşılığında reklam almakta ve masum insanların muhtaç evlatlarını kullanarak , onların sırtından para kazanmaktadır. Yüreği yufka olan milletimiz bir paylaşımdan ne olacak ki diyerek , dolandırıcılığa ve sahtekarlığa prim yaptırmaktadır.
Bu konuda dikkatli olalaım ve yakınlarımızı uyaralım...
Vural Egemen Sarıgöz
24-04-2012
İyi Evlat Yetiştirmeye Nereden Başlamalı?
Şimdi başlığı okuyupta , beni tanıyanlar '' yahu daha yeni çocuğun oldu , hani arada , derede iyi çocuk yetiştirmeyi öğrendin'' diyebilir. Cevap veriyorum. İyi evlat nasıl yetiştirilir bilmiyorum ama kötü evlat nasıl yetiştirilmez onu çok iyi biliyorum. İyi evlat yetiştirmeye nereden başlamalı sorusuna cevap vermeye çalışayım. Ben hayatımın her aşamasında Allah'ın ayetleri , Resulallah'ın Hadisleri, Alimlerin hükümlerini yaşamaya ve bunlara göre hayat sürmeye çalışırım. Allah'a ve Resulüne tevekkül etmiş birisi için iyi evlat yetiştirmenin formülleri vardır. Bu hususta bir çok İslam alimininde öğütleri mevcuttur.
İmam-ı Rabbani Kaddesallahu Sırruhu Aleyh der ki ; ''bir bebek anne rahmine düştüğü anda evliyatullah mertebesindedir ancak validenin yediği haram lokmalar, besmelesiz yemekler o bebeğin mertebesini düşürür'' bu söz üzerine iyi bir evlat yetiştirmeye daha anne rahmine düştüğü anda başlamalıyız. Helalinden kendisinin ve ailesinin rızkını kazanan bir baba , hanımına yedirdiği helal lokma ile sadece karınlarını helalinden doyurmuyor , anne karnında ki bebeklerininde mertebesini , makamını koruyor.
Daha anne karnında iken üzerimize sorumluluğu binen evladımızın doğduktan sonraki büyüme ve gelişme aşamalarında ki mesuliyetimizin önemi ile ehemmiyeti göz ardı edilemez.
Bilim adamları anne karnında ki bebeğin belirli bir oranda geliştikten sonra dışarıdan gelen sesleri duyduğunu ispatladılar. O halde bazı modern anneler ve babalar gibi anne karnında ki bebeğe mozart dinletmektense , elinizi anne karnına koyup bir ayetel kürsi okuyup ardından da ona Allahı ve Resulünü anlarsak daha iyi olmaz mı? Ona ilahiler , ezgiler söylesek olmaz mı? Elbetteki olur. MAdem bebeğimiz sesleri duyuyor o halde Allah adı ile Resul ismi ile büyüsün ve gelişsin.
Bebek dünyaya geldiği andan itibaren anne sütüne muhtaçtır. Anne sütünün faydaları anlatmak bitmez ki bu durumu bilim adamları deneylerle , bilimsel sonuçlarla sabitlemektedirler. Anne sütünün sadece bilimsel boyutunu değil manevi boyutunu da düşünmelidir. Bir anne bebeğini kesinlikle Besmele çekmeden emzirmemelidir. Kadınlarda loğusalık denen dönemin bitmesi ki bu dinimizde en fazla 40 gündür , bu dönem sona erdikten sonrada bebeğini abdestsiz emzirmemelidir. Abdestli bebek emzirme konusunun üzerinde bir çok alim önemle durmuştur. Hep abdestli emzirmenin faziletlerinden bahsetmişlerdir.
Bu konuda bir çok yaşanmış olay menkıbe olarak bizlere kadar ulaşmıştır.
Muhammediye kitabının yazarı olarak da bilinen Yazıcıoğlu Muhammed Efendi, kardeşi Ahmed-i Bican’ın camideki vaazını dinlemeye gider fakat sohbeti dinleyemeden gülümseyerek camiden çıkar. Vaazı bitirip eve gelen Ahmed-i Bican Hazretleri annesinden, abisinin neden camiden çıktığını sormasını ister. Büyük oğluna “Kardeşin, bir hata mı işledim ki ağabeyim vaazımı dinlemeden çıktı? diye soruyor” diyen anne duydukları karşısında gizemli bir konuyla karşı karşıya kalır. Büyük oğlu, “Kardeşimin sohbetini dinlemeye o kadar çok melek gelmişti ki oturacak yer bulamıyor ve birbirlerinin üzerine oturuyorlardı. Çok hoşuma gitti de ona tebessüm ettim. Meleklerden oturacak yer kalmadığı için çıkmak zorunda kaldım.” der Annesi duyduklarını küçük oğluna anlattığında Ahmed-i Bican çok müteessir olur “Ağabeyim melekleri görebiliyor da ben niye göremiyorum? Ona bir sorar mısın?” der Anne oğluna bunu da sorar ancak cevabı kendisinin bulması gerekecektir .
Çocuklarının bebeklik zamanlarından itibaren yaşanan olayları iyice gözden geçiren anne olayın nedenini çok geçmeden tahmin eder. Oğullarını daima namaz abdestiyle emzirmiştir fakat küçük oğlu sadece bir defa komşu kadın tarafından anne namazdayken bilmeden abdestsiz emzirilmiştir Anne çabucak selam verse de duruma müdahale etmekte geç kalır. İki oğlu arasındaki bu maneviyat farklılığını, bir kereye mahsus olsa da abdestsiz süt emzirilmeye bağlar…
Bu hususta daha bir çok menkıbe anlatılır. Said-i Nursi Hazretlerinin annesi Said-i Nursi'ye hamile olduğunu anladığı andan itibaren hiç yere abdestsiz basmamış ve onu abdestsiz emzirmemiştir.
Fatih Sultan Mehmet Han'ın Validesi Hüma Hatun , Şehzade Mehmet'i abdestsiz emzirmemiş , beşiğini sallarken de kelime-i tevhid ile sallamıştır.
Ben seni abdestli emzirdim ,
Tevhid ile salladım beşiği,
Sende Bizansı salla oğul ,
Ey Resul,İstanbul aşığı'' diyen ninninlerle büyütmüştür.
Günümüzde bebeğini abdestli emzirecek idrake vakıf anne maalesef azdır ancak biliyorum ki hala bebeğini abdestsiz emzirmeyen anneler var.
Bebek dünyaya gelir ve en önemli anlardan birisi ona isim verme anıdır. Artık günümüzde bebeğe isim verilirken kulağına ezan okumak bir adet haline gelmiştir. Güzel bir adettir ancak bilerek hareket etmek daha doğrudur. Bebeğin sağ kulağına ezan okunup sap kulağına adı üç kere söylenir , sol kulağına kamet getirilip sol kulağına ismi üç defa söylenir , ardından ezan duası okunarak , Peygamberimizin şefaati istenir. Bu şekilde bebeğin ismi verilmiş olur.
İsim hususunun ayrı bir önemi vardır. Zira bu konuda Önce Kainatın Efendisi Peygamberimiz (s.a.v)'in bir çok hadisi bulunmaktadır.
''Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.'' buyuran Alemlerin Efendisi isim konusunun önemini bildirmektedir.
Çocuklarımıza güzel , anlamlı isimler koymalıyız. Yine bilim adamların çocuğa verilen ismin , çocuğun ilerleyen yaşında karakterini olumlu yada olumsuz şekilde etkilediğini gözlemlemişlerdir. Anlamsız ve kötü anlam içeren isimleri koymamalıyız. Günümüzde bir tabir var '' bu isim Kur'an'da geçiyor'' bir isim Kuran-ı Kerim'de geçiyor diye çocuğa verilmez. Kuran-ı Kerim'de bir çok yerde Aleyna kelimesi geçmekte ve günümüzde kız çocuklarına bu isim Kuran'da geçiyor diye verilmektedir. Aleyna kelime manası olarak ''üzerimize'' demektir.
Daha iyi anlayabilmeniz için hepimizin bildiği ''Taleal Bedru Aleyna'' isimli ilahinin ilk cümlesinde de geçer ve manası ''Ay doğdu üzerimize'' demektir. Bazı isimler kulağa hoş geldiği, telafuzu güzel olduğu için konulmamalıdır. Bir başka husus ise Allah'ın Esma-ül Hüsnasında geçen sıfatların çocuklara isim olarak konmasıdır. Allah'ın bilinen 99 ismi ve sıfatı yalnızca ona aittir. Allah'ın Kerim ismini çocuğa vermek doğru olmaz fakat bu isimlerin başına Abd eklenerek o ismi kul ismi haline getirebiliriz. Bu halde manası da çok güzel olacaktır. Kerim yerine Abdülkerim ismi koymak o çocuğa verilen ismin manasını Kerim'in kulu manasına çevirip daha anlamlı hale getirecektir.
İyi bir evlat yetişmenin günümüz şartlarında ne kadar zor olduğunu defalarca anlatmanın lüzumu yoktur. İyi bir evlat yetişrmek İslam üzre bir evlat yetiştirmekten geçer. Allah Resulü bu konuda bir çok Hadis buyurmuşlardır.
Evladımızı yetiştirmeye başlarken daha anne karnında başlamalı , bu konudaki mesuliyetimizin ehemmiyetini idrak etmeliyiz.
Allah(c.c.) hepimize salih evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin. Amin...
Vural Egemen SARIGÖZ
23/04/2012
Türkiye'nin En Büyük Oyun Yorumları Paylaşım Platformu
Türkiye'de her geçen gün online oyuna gösterilen rağbet artarak devam ediyor. İnsanlar gb'lık dosyaları bilgisayarlarına kurmak yerine , tarayıcı üzerinden online oyunlarla , gerçek kullanıcılarla birlikte oyun oynamayı yeğliyorlar.Tüm dünyada internete bağlanan kullanıcılar , firmalara tarafından oluşturulmuş devasa sanal ortamlarda hayallerinde ki karaktere bürünüp , karşı karşıya multiplayer olarak oyun oynuyor.
mmoekibi.com sitesinden bahsetmeden önce MMORPG, MMOFPS, MMORTS nedir bunlardan bahsedelim.
MMORPG NEDİR?
Role Playing Game’in baş harflerinden türetilmiş bir kısaltma olan RPG, rol yapma oyunu olarak Türkçeye çevrilebilir..Bu tür oyunlarda bir karakter oluşturursunuz ve bu karakteri oyunun gidişatına,amacına,hedefine göre geliştirmeye çalışırsınız. Örnek verecek olursak Sims misali bir oyunda karakterinizin sosyal ve etkin yönünü geliştirirken bir savaş oyununda amacınız daha güçlü ve yenilmez bir karakter oluşturmaktır. RPG oyunlarında karakterinizin tümü görürünür.FPS tarzı oyunlardaki gibi karakterinizin sadece kollarını görmezsiniz.
MMO ise Massively Multiplayer Online şeklinde açılır ve devasa çok oyunculu çevrimiçi oyun anlamına gelir. Yani çok büyük haritalarda (buna sanal dünya diyebiliriz) sizin gibi yüzbinlerce oyuncunun aynı anda ve aynı yerde oynadığı oyunlardır.
MMOFPS NEDİR?
Massively Multiplayer Online First Person Shooter’ın kısaltması olan MMOFPS’yi Türkçe’ye devasa çok oyunculu çevrimiçi birinci şahıs gözünden oynanan oyun şeklinde çevirebiliriz. Bu tür oyunlarda karakterinizin içindesinizdir. Bu yüzden sadece kollarınız ve bacaklarınızı görürsünüz.
MMORTS NEDİR?
MMORTS (Massively multiplayer online real-time strategy) yada (Devasa çok oyunculu çevrimiçi gerçek zamanlı strateji) oyunları gerçek zamanlı strateji ve persistent world türlerinin birleşiminden oluşan bir video oyunu türüdür.Bu video oyunu türünde oyuncular genelde kendilerine kaynaklarını korumak veya savaşmak için general, kral veya başka bir tür rol üstlenirler.
Bu oyun türlerini açıkladıktan sonra bu tür oyunların mekanı olan , bu türk oyunların müdavimlerinin yer aldığı MMOEkibi.com forumundan bahsedebiliriz.
mmoekibi.com sitesinde Online oyunlar hakkında genel paylaşımlar ve bilgilendirmelere yer verilir. Bir çok online oyun için destek ve bilgi verici içerikler mevcuttur. Bir çok Online oyunu bir çok kategoride birleştirerek , kullanıcılarına yada online oyun severlere müthiş bir ortam oluşturmuş bulunuyorlar. Eğer bir online oyun meraklısıysanız , mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir sitedir. Bir çok kullanıcının sorduğu soruya anında ve kesin çözümlerle cevap veren bir çok kullanıcı bulunmaktadır.
mmoekibi.com Online olarak oynanan oyunlarda kurulan PVP yani serverlara sponsor olarak oyunculara farklı imkanlar ve fırsatlar sunuyor. Ücretsiz Hosting imkanı,Ücretsiz Alanadı (Domain) imkanı,Ücretsiz oyununuzun reklamı,Ücretsiz olarak oyununuza PHP Panel entegrasyonları ve kodlanması (Tamamen size özel)Otomatik kayıt ve API sistemleri,Oyununuz ile ilgili teknik konularda 24 saat anında yardım,Oyununuzu açtığınız ilk günden itibaren 1000lerce kişiye anında reklam ve tanıtım imkanı,Ücretsiz MMOEkibi yorumlarında sabit konular ve reklamlar! ve dahası!
mmoekibi.com sitesine ilk girişinizde üye olduktan sonra mevcut üyelerle tanışma imkanı sağlamak için bir tanışma bölümü mevcuttur. İlk ziyaretinizde tanışma bölümünde kendinizi tanıtmanız da fayda vardır.
MMORPG tabanlı oyunlar kategorisinde yer alan oyunlar şöyledir;
1. 4 Story , Air Rivals , Allods Online , APB Online , Araf Online , Cabal Online , Cengiz Han 2 , Diablo 3 , Hero Online , İmvu , İstanbul Kıyamet Vakti , Jadde , Karahan Online , Karaİnci Online , Knight Online , Metin 2 , Rakion , Rappelz , RF Online , Sonsuz Macera , Second Life , Silkroad Online , Son Destan , United Football , World of Warcraft ,
s MMOFPS tabanlı oyunlar kategorisinde yer alan oyunlar şöyledir;
1. Point Blank , CrimeCraft , Battlefield Play4Free , Combat Arms , Counter Strike , Crossfire , WarRock , WolfTeam ,
d Daha bir çok online oyun türünün bulunduğu mmoekibi.com sitesi , bir forumdan ziyade oyun severlerin buluşma mekanı haline gelmiştir. Online oyunlar hakkında detaylı bilgi ve tanıtım , Ekran görüntüleri , videolar , sorunlara çözümler mmoekibi.com sitesinde yer almaktadır.
mmoekibi.com sitesinin logosu ;
mmoekibi.com sitesinin genel görünümü aşağıdaki gibidir.
Online oyun meraklısı iseniz mmoekibi.com sitesi tam size göre...
24/04/2012
22 Nisan 2012 Pazar
23 Nisan ve Benim Doğum Günüm Kutlu Olsun
Bu gün 23 Nisan , Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. Aynı zamanda bu gün benim doğum günümdür. 23 Nisan 1984 tarihinde Adana'da doğdum. Bu sebepten babam adımı Vural Egemen koymuştur. Rabbim bu yaşıma kadar işlediğim tüm günahları affetsin ve bundan sonra ki hayatımı kulluk idraki ile geçirmemi , Allah(c.c.)'a layıkıyla kulluk edebilmemi ve Kainatın Efendisi Hz.Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimiz'e yakışan bir ümmet olmayı nasip eylesin. Yeni yaşımda geçmiş günahlarıma olan pişmanlıklarımın ve salih amellerimin artmasını temenni ediyorum. Mevlam eşimle,oğlumla hayırlı bir ömür sürmeyi nasip eyler inşallah....
20 Nisan 2012 Cuma
Köle Ayvaz!
Bir zamanlar Ayvaz adlı bir köle varmış.
Takdir bu ya, köle bir gün, Sultan Mahmud'un kölesi olmus. Sultan, köleyi taşıdıgı asil karakteri nedeniyle çok sevmis.
Ayvaz, Sultan'ın öylesine itimadını kazanmış ki, bütün sultanlığın hazinedarı tayin edilmiş ve en kıymetli ve zarif mücevherler, taşlar ona emanet edilir olmuş. Bu gelişmeyi gören saraylılar ise, durumdan pek rahatsız olmuşlar. Hasetleri ve kibirleri yüzünden,sözümm ona basit bir köleye böyle bir mevki verilmesini ve kendi rütbelerine çıkarılmasını bir türlü hazmedememişler.
Bu duygular içinde, özellikle Sultan yakınlardaysa, Sultan'ın duyacağı şekilde, Ayvaz'dan şikayet etmeye başlamışlar ve asil ruhlu kölenin itibarını zedelemek için ellerinden geleni yapmışlar. Bir gün,Sultan'ın huzurunda, bir saraylının, bir diğer saraylıya şöyle dediği duyulmuş:
'Köle Ayvaz'ın sık sık hazineye gittigini biliyor musun? Aslında her gün gidiyor. Hatta izinli günlerinde bile gidip, orada saatlerce kalıyor.
Onun mücevherlerimizi çaldığından adım gibi eminim'
Sultan kulaklarina inanamamış, kendi kendine, 'işin aslını kendi gözlerimle görmeliyim' demiş.
Hazine dairesine gidip, Ayvaz'ı gözlemek istemiş.
Duvara küçük bir delik açtırıp, içerde olanları seyretmeye hazırlanmış
Ayvaz, hazine dairesine bir daha geldiginde, Sultan kendisini gözetlemeye koyulmuş.
Köle Ayvaz, sessizce içeriye girmiş, kapıyı kapatmış ve bir sandigın başına gitmis. Sandığın önünde diz çökmüş, kapagi usulca kaldırmış ve icinden bir sey çıkarmış. Orada sakladığı küçük bir bohçaymış bu. Bohçayı öpmüş, başına koymuş ve sonra da açmış. İçinde köleyken giydiği yırtık pırtık bir elbise varmış. Sonra,elbiseyi giymiş ve aynanın karşısına geçmis. Kendi kendine:
'Daha onceleri bu elbiseyi giydiğin zamanlar kim olduğunu hatırlıyor musun? ' diye sormuş.
'Bir Hiçtin sen! ... Hepsi hepsi satılacak bir köleydin.
Ve Allah, Sultan'ın eliyle sana rahmetinden, belki de hiç hak etmediğin nimetler lütfetti. İşte Ayvaz, şimdi burdasın, ama asla nereden geldiğini unutma! ..
Unutma çünkü, mal mülk, insanın hafızasını uçurur, unutuluşlara sürükler. Şimdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma ve daima hatırla kim olduğunu.
Ayvaz, kim olduğunu hatırla! '
Sandığı kapatmış, kilitlemiş ve sessizce kapıya dogru yürümüş. Hazine dairesinden çıkarken birden Sultan'la yüz yüze gelmiş. Sultan gözlerini Ayvaz'ın yüzüne dikmiş. Yanaklarından aşağı yaşlar süzülüyormuş ve boğazı öyle düğümlenmiş ki, konuşmakta güçlük çekmis:
'Bügüne kadar mücevherlerimin hazinedarıydın, ama şimdi kalbimin hazinedarısın. Bana, benim de önünde bir hiç oldugum, kendi Sultanım'ın huzurunda,nasıl davranmam gerektiği dersini verdin'
18 Nisan 2012 Çarşamba
Muhammed Egehan Geldi...
Allah(c.c.)'ın nasip ettiği , bizlere bahşettiği Muhammed Egehan isimli bebeğimiz 17 Nisan 2012 Salı Günü saat 21:45'te Rabbimin izni ile dünyaya gözlerini açtı. Alemleri yaratan Mevlama sonsuz şükürler olsun , annesininde , oğlumuz Muhammed Egehan'ın da sağlığı,sıhhati yerinde... Doğumhanenin kapısında doğumu beklerken yaşanan duyguları anlatmanın mümkünatı yoktur ancak Allah(c.c)'ın bana tattırdığı bu duygu için ne kadar şükretsem azdır. Mevlana Celaleddini Rumi Kaddesallahu Sirruhu Aleyh buyurmuş ki ; ''başınıza gelen iyi bir hâl olunca , bir de o iyi halin tam tersini kötüsünü düşünün ki , iyi hale olan şükrünüzün sahihliği artsın''
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın anne karnındaki çocuğu vefat etti. Yaklaşık 5 yıldır hep anne karnında bebeklerinin ölüm acısına katlanıyorlar. Belki bundan sonra pek mümkün olmayacak gibi görünse de herşeyin en iyisini Allah bilir. O arkadaşımı teselli ederken , bu acıların bir imtihan olduğunu , Rabbimizin ona evlat nasip etmemesinin bir hikmeti olduğunu , bunun bir sınav olduğunu isyan etmemesi gerektiğini söyledim. Belki çocuklarının olmayışı bir şer olarak görünebilir ancak Allahulalem(Allah Bilir) her şerin içinde bir hayır saklıdır. Öyle demiyor mu yeryüzünü donatarak dolduran Rabbimiz... '' Hayır sandıklarınız da şer , şer sandıklarınız da hayır vardır. Siz bilmezsiniz ama Allah çok iyi bilir'' bu ayeti kerime bu konuda ölçü olmalıdır.
İşte tam bu noktada arkadaşımı teselli ederken aynı zihniyette kendimi gaflet hususunda uyarmazsam , nefsimin dizginlerini çekmezsem , şeytanın ekmeğine yağ sürmüş olurum. Nasıl ki Yüceler Yücesi Rabbim , o arkadaşıma evlat nasip etmeyerek onu imtihana tabi tutuyorsa , aynı şekilde bize de evlat nasip ederek bir imtihana tabi tutuyor. Rabbim bu imtihandan elimiz , yüzümüz ak bir şekilde çıkmayı nasip eylesin. Yarın Hakk'ın divanına vardığımızda , salih bir evlat yetiştirmiş olmanın nuru ve huzuru ile yerimi alalım. Allah'ım ahirette de eşim ve oğlumla cennette olmayı nasip eder inşallah...
Allah'a şükürler olsun. Oğlumuz Muhammed Egehan sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi... İnşallah hayatının geri kalan kısmında da sağlıklı olur.
Biz oğlumuzu anne karnına düştüğü ilk günden itibaren dualarla büyüttük ve dualarla kucağımıza almak nasip oldu. Bundan sonraki büyüme aşamalarında yine dualarımız en büyük kalkanı olacaktır. Baba olmak müthiş bir duyguymuş , bu duyguyu bana tattıran Rabbime gökler dolusu şükürler olsun...
İnşallah adını verdiğimiz Kainatın Efendisi Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimiz mahşerde şefaatçisi olur. Ahirette ismi Muhammed olanlarla haşrolması dileklerimle..
17 Nisan 2012 Salı
Kalbe Düşünce Programı
Televizyon kanalları arasında ki laklakların ve lakırdıların arasında hakikatli bir muhabbet arıyorsanız size tavsiye edebileceğin nadir televizyon programlarından birisi ancak ve ancak Semerkand Tv'de yayınlanan Serdar Tuncer'in hazırlayıp sunduğu ''Kalbe Düşünce '' programıdır. Öyle bir muhabbet , öyle bir sohbet ki tarifi mümkün değildir. Bir demlik çay ile geçip televizyonun karşısına , Serdar Tuncer'in o Davudi sesi ile ağırladığı konuklar , ağırladığı konukların irfanı ve dağarcığı ile hoş bir muhabbetin kapısından girmiş olacaksınız. Tasavvuf, tarih,İslamiyet,Allah(c.c.),Resulallah,takva,irfan,muhabbet,tevazu, ne ararsanız bu programda mevcuttur.
Fırsat bulduğunuz zamanlarda televizyonda , televizyonda izleyemiyorsanız internetten izlemenizi tavsiye ederim. Youtube'da Serdar Tuncer Kalbe Düşünce yazıp arattığınızda , programlar bölüm bölüm karşınıza çıkmaktadır.
Onlarca seviyesiz,terbiyesiz,konusuz,içeriksiz,muhteviyatsız,anlamsız,manasız,ruhsuz kanal,program,sunucu ve konuklar arasında Kalbe Düşünce programı saf altın mahiyetindedir.
Gönlünüzü ve yüreğinizi bu muhabbetten alı koymamanızı dilerim.
Muhabbetin tam vaktidir…
Düşünüp de söyleyemediklerimiz vardır. Bir de hiç düşünmeden söylediklerimiz. İçimize doğan şeyler. Kalbimize düşen şeyler. Muhabbetin en güzeli böyle zamanlarda yapılır. Aklın, hesabın, çekincenin bir kenara çekildiği, gönülden geçenin hiçbir engele takılmadan dile geldiği zamanlarda.
Serdar Tuncer’in aşina olduğumuz samimi sunumuyla, değerli konuklarıyla kalbe düştüğü şekilde kültümüzden, tarihimizden, hayatımızdan bahsettiği Kalbe Düşünce her Cuma 22.00’de Semerkand Tv’de.
Vural Egemen SARIGÖZ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)