26 Şubat 2014 Çarşamba
GCM Forex Emtia Yatırımı
Emtia yılı içinde bulunduğumuz bu günlerde yatırım araçları arasında ön plana çıkan bir çok emtia ürünü ile karşılaşmak mümkün. Geçtiğimiz yıllara baktığımızda da Altın, Gümüş, Petrol gibi emtiaların ne denli karlı yatırım araçları olduğunu hepimiz bizzat tecrübe ettiğimiz için sokaktaki vatandaşa kadar hemen hemen herkes emtialara yatırım yapmayı planlıyor ancak nasıl ve nerede olacağı konusunda yaşadıkları tereddütler sebebiyle yatırım planlarını ertelemekle yetiniyorlar.
Emtia ticareti olarak da tabir edilen emtia yatırımı basit alım satım işlemleri ile gerçekleştirilen , her yatırım aracı gibi riskleri , avantajları, dezavantajları bulunan finansal bir üründür. Borsa, GCM Forex, VOB ve çeşitli Bankaların yatırım hesapları ile yatırım yapılabilen emtialar için en uygun piyasayı belirlemek, direk yatırımın geleceğini etkileyeceği için en önemli adım olacaktır.
İşlem kolaylığı, zaruri sermaye miktarı, trading özgürlüğü, yatırım için harcanması gereken vakit, kazanç miktarı, risk düzeyi, ekstralar, işlem ücretleri, komisyonlar, işlem vadeleri gibi kategorilerde değerlendirilerek bireysel ihtiyaç ve beklentilerimiz açısından en uygun olanını belirleyebiliriz.
Mesela Borsa’da yapılan her işlem için işlem bedeli alınırken, VOB’da risk düzeyi Forex’e göre daha yüksektir. Bankaların yatırım hesaplarının açılmaları dahi ortalama 10 gün sürdüğü için vakit kaybı üst düzeydedir. Ancak GCM Forex’i tek başına ele aldığımızda; likitide miktarı sebebiyle en büyük finansal piyasadır ve son derece güvenlidir. 100$ gibi bir sermaye işlem yapmaya başlamak için yeterlidir. Minimum depozit miktarını hesabınıza yatırdığınız anda işlem yapmaya başlayabilirsiniz.
Komisyon, işlem ücreti, danışmanlık hizmeti bedeli gibi ekstra ücretler ödemeniz gerekmemektedir. Kaldıraçlı işlemler yaparak sermayenizin 100 katıyla işlem yapabilir ve daha ilk pozisyonda sermayeniz kadar kazanç elde edebilirsiniz. Online işlem platformları aracılığıyla 5 gün 24 saat istenilen vakit piyasa ekranına bağlanarak alım satım yapabilirsiniz. Bu şartlar altında en uygun emtia ticaretinin Forex Piyasalarında gerçekleştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Üstelik ücretsiz demo hesap ile piyasaları ve aracı kurumu test edebilir, sanal para ile dilediğiniz kadar emtia alım satımı yapabilirsiniz. Ücretsiz Demo Hesap avantajından faydalanmak istiyorsanız GCM Forex’i ziyaret ederek GCM Forex Demo Hesap edinebilir, kendi gözlemleriniz doğrultusunda emtia yatırımını, piyasaları, işlem platformunu ve GCM Forex’in hizmet anlayışını tecrübe edebilirsiniz. Demo Hesap ile gelen ücretsiz Forex Eğitim Seminerlerine katılma fırsatı, ücretsiz elektronik kitap hediyesi ve demo hesaptan sonra gerçek hesap açan yatırımcılara avantajlar gibi yatırımcı dostu fırsatları da incelemeyi unutmayın.
25 Şubat 2014 Salı
Haşerelere karşı Tekniktürk
Haşereler, pekçoğumuzun korkulu rüyasıdır. Kimimiz taa çocukluğumuzdan getirmişizdir korkularımızı. Korkmak gerekir mi o tartışılır belki ama haşerelerin varlığı hijyenik olmayan bir ortam yaratmasından ötürü pek çok hastalık bulaşabilmektedir, ya da ısırıkları allerjik durumlara yol açabilmektedir. Sağlığımızı direk olarak etkileyen haşerelere karşı mücadele ihmal edilmemesi gereken bir durumdur.
Böcek ilaçlaması konusunda pek çok firma faaliyet göstermektedir. Peki bu ilaçlama basit bir konu mu ki herhangi birini kafamıza göre seçelim?
Kesinlikle hayır. Böcek ilaçlama firması seçerken ilk önce sektörde ne kadar süredir olduğuna, referanslarına bakmak gerekir. Tecrübesiz bir ilaçlama ekibinin vereceği hizmet sizi memnun etmeyecektir. Oysa Bayer Koruma Programı üyesi olmaya hak kazanmış, sektörde 45 yıllık tecrübesi ile kendini ispatlamış Tekniktürkgibi profesyonel bir firmadan hizmet aldığınızda haşerelerle olan sorununuz etkili bir şekilde çözülecektir.
Tekniktürk, deneyimli personeli dışında kullandığı etkili yöntemlerle doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden evinizdeki ve işyerinizdeki haşerelerden kurtulmanıza yardımcı olur.
Üye olduğu birimler sayesinde gerek yurtiçinde ve yurtdışındaki gelişmeleri en güncel haliyle takip eder. İsterseniz 444 85 65 numaralı telefonu arayarak isterseniz de www.teknikturk.com.tr adresindeki talep formunu doldurarak firmadan hizmet talebinde bulunabilirsiniz.
24 Şubat 2014 Pazartesi
Her an, Her yerde, Herkese daha fazla Hürriyet!
Hürriyet Dünyası mecralarına reklam vermek artık çok kolay!
Gazetede, webde, tablette, mobilde ve sosyal medyada her gün 6,9 milyon insanın yolu Hürriyet Dünyası’ndan geçiyor.
Her gün 1,6 milyon kişiye erişen Hürriyet Gazetesi’ne artık tek bir sayfa üzerinden reklam vererek mesajınızı hedef kitlenize en etkili şekilde ulaştırabilirsiniz. Hürriyet Reklam Grubu size en uygun planlamayı ve rezervasyon hizmetini sağlayarak reklamınızı en etkin şekilde tüketici ile buluşturur. Hürriyet Dünyası, Türkiye’nin en çok okunan gazetelerden birine sahip olmasının yanısıra; internet dünyasında da Türkiye'nin en etkin ve en yenilikçi portalleriyle reklam veren için dev bir içerik ağı sağlamaktadır.
Hürriyet Gazetesi’nde yerinizi almak için; http://reklamver.hurriyet.com.tr/gazeteye-ilan-ver.html adresinden; her biri kendi alanında uzman olan internet siteleri üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için ise http://reklamver.hurriyet.com.tr/internete-ilan-ver.asp adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Hürriyet e-Gazete
Hürriyet’i geleneksel gazete formatında tabletten veya akıllı telefondan okumak isteyenler için hazırlanmış olan Hürriyet e-Gazete Uygulaması; ana gazete ve yayınlanan tüm ek sayfalarına dijital ortamda erişme şansı vermektedir. Uygulama bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesidir. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakmıştır. Ertesi gün bayide yerini alacak gazeteye, her gün saat 00:00’da erişme imkanı sağlayan Hürriyet e-Gazete Uygulaması, IOS, Android ve Windows 8 platformunda yer almaktadır.
Hürriyet Tablet
Hem ertesi gün bayide yer alan gazetenin içeriğine hem de tablete özel haber, video ve fotoğraflara ulaşma şansı veren Hürriyet Tablet Uygulaması, kullanıcı dostu bir ara yüzle tasarlanmıştır. Her gün 20:00’da güncellenen uygulama, görsel zenginliğin yanısıra Hürriyet'in en beğenilen köşe yazarlarını, Spor Servisi'nin hazırladığı zengin spor sayfalarını, gündemi belirleyen haberleri ve birbirinden renkli Kelebek, Cumartesi, Pazar ve Seyahat ekleri içeriğini tablete özel bir şekilde okuma imkanı sağlamaktadır.
Hürriyet Çocuk Kulübü
Hürriyet Çocuk Kulübü, 7-14 yaş hedef kitlesine sahip; spordan sanata, güncel konulardan eğlenceye, teknolojiden bilime kadar pek çok alanda düzenli haberler yapan bir tablet uygulaması ve internet sitesidir. Kulübün 12 adet çocuk ve genç yazarı vardır. Tablet uygulamasının içinde ve Hürriyet Çocuk Kulübü internet sitesinde oyunlar, yarışmalar, makaleler, eğlenceli videolar, çocuk ve gençlerden gelen haberler yer alır. Tablet uygulamamız haftalık yayın yapan, ama aynı zamanda güncel olan ücretsiz bir uygulamadır.
Hürriyet Tablet veya Hürriyet e-Gazete üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için http://reklamver.hurriyet.com.tr/tablete-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Türkiye'nin en etkin mecralarından biri olan Hürriyet Gazetesi'nde Türkiye veya bölge baskılarında seri ve sosyal ilan verebilirsiniz.
Eleman İlanı (Gazetenin Türkiye ve Bölge eklerine Eleman İlanı, Hürriyet IK gazetesine Eleman İlanı), emlak ilanı (satılık veya kiralık ev, işyeri, yazlık, arsa, gayrimenkul, konut, devre mülk ilanı), vasıta ilanı (satılık veya kiralık araba, iş makinesi, kamyon, otobüs, minubüs, motosiklet ilanı), kayıp ilanı, nakliye ilanı, ders verme ilanı, satılık eşya ilanı veya eşya arayanlar kategorilerinde ve sosyal ilan (Doğum, vefat, anma, baş sağlığı Teşekkür İlanı) vermek istiyorsanız, http://reklamver.hurriyet.com.tr/seri-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Insert Kullanımı
Hane halkının her bireyine ulaşan, başlı başına bir mecra olma özelliğiyle etkin bir pazarlama ve iletişim aracı olan insert uygulaması ile gazetede, hafta içi ve sonunda ürünlerinizin, hizmetlerinizin tanıtım ve pazarlamasını yapabilirsiniz. Firmanızı veya ürününüzü tanıtmak amaçlı broşür / insert’ün Hürriyet Gazetesi ile birlikte dağıtılmasını istiyorsanız, Hürriyet Gazetesi’ne http://reklamver.hurriyet.com.tr/insert-ilan-ver.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Hürriyet Dünyası’nın tüm mecralarına reklam vermek için Reklamver.Hurriyet.com.tr adresine tıklayın. Reklamınız hedef kitlenize en etkin şekilde, her an, her kanaldan ulaşsın.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Gazetede, webde, tablette, mobilde ve sosyal medyada her gün 6,9 milyon insanın yolu Hürriyet Dünyası’ndan geçiyor.
Her gün 1,6 milyon kişiye erişen Hürriyet Gazetesi’ne artık tek bir sayfa üzerinden reklam vererek mesajınızı hedef kitlenize en etkili şekilde ulaştırabilirsiniz. Hürriyet Reklam Grubu size en uygun planlamayı ve rezervasyon hizmetini sağlayarak reklamınızı en etkin şekilde tüketici ile buluşturur. Hürriyet Dünyası, Türkiye’nin en çok okunan gazetelerden birine sahip olmasının yanısıra; internet dünyasında da Türkiye'nin en etkin ve en yenilikçi portalleriyle reklam veren için dev bir içerik ağı sağlamaktadır.
Hürriyet Gazetesi’nde yerinizi almak için; http://reklamver.hurriyet.com.tr/gazeteye-ilan-ver.html adresinden; her biri kendi alanında uzman olan internet siteleri üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için ise http://reklamver.hurriyet.com.tr/internete-ilan-ver.asp adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Hürriyet e-Gazete
Hürriyet’i geleneksel gazete formatında tabletten veya akıllı telefondan okumak isteyenler için hazırlanmış olan Hürriyet e-Gazete Uygulaması; ana gazete ve yayınlanan tüm ek sayfalarına dijital ortamda erişme şansı vermektedir. Uygulama bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesidir. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakmıştır. Ertesi gün bayide yerini alacak gazeteye, her gün saat 00:00’da erişme imkanı sağlayan Hürriyet e-Gazete Uygulaması, IOS, Android ve Windows 8 platformunda yer almaktadır.
Hürriyet Tablet
Hem ertesi gün bayide yer alan gazetenin içeriğine hem de tablete özel haber, video ve fotoğraflara ulaşma şansı veren Hürriyet Tablet Uygulaması, kullanıcı dostu bir ara yüzle tasarlanmıştır. Her gün 20:00’da güncellenen uygulama, görsel zenginliğin yanısıra Hürriyet'in en beğenilen köşe yazarlarını, Spor Servisi'nin hazırladığı zengin spor sayfalarını, gündemi belirleyen haberleri ve birbirinden renkli Kelebek, Cumartesi, Pazar ve Seyahat ekleri içeriğini tablete özel bir şekilde okuma imkanı sağlamaktadır.
Hürriyet Çocuk Kulübü
Hürriyet Çocuk Kulübü, 7-14 yaş hedef kitlesine sahip; spordan sanata, güncel konulardan eğlenceye, teknolojiden bilime kadar pek çok alanda düzenli haberler yapan bir tablet uygulaması ve internet sitesidir. Kulübün 12 adet çocuk ve genç yazarı vardır. Tablet uygulamasının içinde ve Hürriyet Çocuk Kulübü internet sitesinde oyunlar, yarışmalar, makaleler, eğlenceli videolar, çocuk ve gençlerden gelen haberler yer alır. Tablet uygulamamız haftalık yayın yapan, ama aynı zamanda güncel olan ücretsiz bir uygulamadır.
Hürriyet Tablet veya Hürriyet e-Gazete üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için http://reklamver.hurriyet.com.tr/tablete-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Türkiye'nin en etkin mecralarından biri olan Hürriyet Gazetesi'nde Türkiye veya bölge baskılarında seri ve sosyal ilan verebilirsiniz.
Eleman İlanı (Gazetenin Türkiye ve Bölge eklerine Eleman İlanı, Hürriyet IK gazetesine Eleman İlanı), emlak ilanı (satılık veya kiralık ev, işyeri, yazlık, arsa, gayrimenkul, konut, devre mülk ilanı), vasıta ilanı (satılık veya kiralık araba, iş makinesi, kamyon, otobüs, minubüs, motosiklet ilanı), kayıp ilanı, nakliye ilanı, ders verme ilanı, satılık eşya ilanı veya eşya arayanlar kategorilerinde ve sosyal ilan (Doğum, vefat, anma, baş sağlığı Teşekkür İlanı) vermek istiyorsanız, http://reklamver.hurriyet.com.tr/seri-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.
Insert Kullanımı
Hane halkının her bireyine ulaşan, başlı başına bir mecra olma özelliğiyle etkin bir pazarlama ve iletişim aracı olan insert uygulaması ile gazetede, hafta içi ve sonunda ürünlerinizin, hizmetlerinizin tanıtım ve pazarlamasını yapabilirsiniz. Firmanızı veya ürününüzü tanıtmak amaçlı broşür / insert’ün Hürriyet Gazetesi ile birlikte dağıtılmasını istiyorsanız, Hürriyet Gazetesi’ne http://reklamver.hurriyet.com.tr/insert-ilan-ver.html adresinden ulaşabilirsiniz.
Hürriyet Dünyası’nın tüm mecralarına reklam vermek için Reklamver.Hurriyet.com.tr adresine tıklayın. Reklamınız hedef kitlenize en etkin şekilde, her an, her kanaldan ulaşsın.
Bir boomads advertorial içeriğidir.
18 Şubat 2014 Salı
Webmaster Forumları ve WMaraci!
Birçok webmaster forumu vardır.Yerli yabancı hemen hemen hepsini takip ederim. Yeni temalardan, yeni özelliklerden,yeni gelişmelerden haberdar olmak için webmaster forumları güzel mekanlardır.
Aklınıza takılan bir sorunun cevabını internette bulamadığınız zaman bir bilene danışabileceğiniz yerlerdir.
İşin içinden çıkamadığım zamanlarda bu forumlar imdadıma yetişmiştir.
Bir webmaster forumu nasıl olmalıdır isimli bir yazıyı daha önce yazmıştım. Bu yazımda da bahsettiğimi gibi webmaster forumları bir sivil toplum kuruluşu gibi çalışır ve gayr-i resmi web tasarım işi ile ilgilenenleri bir araya toplar.
Başka bir deyişle webmaster forumları web tasarımcıların sendikalarıdır diyebiliriz.
Bu forumlar arasında wmaracı'nın yeri her zaman başkadır. WMaraci isimli webmaster forumunu neredeyse ilk açıldığı günden beri takip eder ve tüm işlemlerimi buradan yaparım. Bu forum sayesinde güzel dostluklarımda oldu.
Şuan birlikte çalışıp bir çok projede yer aldığım samimi arkadaşlıkları bu forum sayesinde kurdum.
WMaracı'nı diğer forumlardan ayıran özellikler vardır. Samimiyet bunların en başında gelen özelliktir.
WMaracı'nın herkes tarafından kullanılması sonucu günlük siteyi ziyaret kişi sayısının yüksek olması hep güncel kalmasını ve bir soru sorduğunuzda kısa sürede cevaplanmasına imkan veriyor.
Blog Yazarları içinde bu forumun ayrı bir yeri vardır. Blog Yazarlığının gelişmesi ve blog yazarlarının birbirleri ile kaynaşması için bir aracı oldu diyebiliriz.
Diğer webmaster forumlarında gördüğüm dikdatörlüğü WMaracı'nda görmedim. Başka bir forumda bilerek yada bilmeyerek yapacağınız bir hata sonucu hemen üyeliğiniz dondurulur ve siteden uzaklaştırılırsınız. WMaracı bir webmaster'ın ihtiyacı olan her türlü imkanı kullanıcıya sunuyor.
Eğer bir blog yazarıysanız ve henüz wmaracı ile tanışmadıysanız çok şey kaybettiğinizi söylemem gerekir.
Vural Egemen Sarıgöz
Her Blog Yazarının Okuması Gereken e-Dergiler
Her geçen gün e-dergicilik gelişmekte ve yayınlanan e-dergi sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Bu furyadan blog dünyası da nasibini aldı. Bir çok blog üzerine yayın yapan e-dergi yayınlanmaya başladı. Hepsininde blog yazarlarına bir çok faydası vardır.
İlerleyen zamanlarda benimde blog yazarlarına hitap edecek bir e-dergi projem olacak. Alt yapısını hazırladıktan sonra destek olacak ve bu projede yer alacak blog yazarları ile çalışmak istiyorum.
Aşağıda vereceğim adresleri incelemenizi tavsiye ederim. Her bir yayının içinde çok faydalı bilgiler bulabileceksiniz.
İlerleyen zamanlarda benimde blog yazarlarına hitap edecek bir e-dergi projem olacak. Alt yapısını hazırladıktan sonra destek olacak ve bu projede yer alacak blog yazarları ile çalışmak istiyorum.
Aşağıda vereceğim adresleri incelemenizi tavsiye ederim. Her bir yayının içinde çok faydalı bilgiler bulabileceksiniz.
Sizinde bildiğiniz online yayınlar varsa yorum bölümünden yazarak katkıda bulunabilirsiniz.
Semerkand Duvar Kağıtları-2
Daha önce sizlere buradaki konuda Semerkand Duvar Kağıtlarınını paylaşmıştım. Bir ziyaretçim yorum yapmış ve grafiklerin üzerinde ismimin olduğunu hatta bunun enaniyetten kaynaklanıp nefsimi okşayacağını hatırlatarak bir suizandan kurtulmamı sağlamıştı.
Semerkand duvar kağıtlarının birinci grubu çok amatörce olmuştu. O zamandan bu zamana grafik konusunda kendimi biraz daha geliştirmeye çalıştım. İki grup arasındaki farkları değerlendirip gelişme olup olmadığını yorum kısmından bildirebilirsiniz.
Buyurun Semerkand Duvar Kağıtları Serisi-2
Semerkand duvar kağıtlarının birinci grubu çok amatörce olmuştu. O zamandan bu zamana grafik konusunda kendimi biraz daha geliştirmeye çalıştım. İki grup arasındaki farkları değerlendirip gelişme olup olmadığını yorum kısmından bildirebilirsiniz.
Buyurun Semerkand Duvar Kağıtları Serisi-2
16 Şubat 2014 Pazar
Yeni Başlayanlar İçin Blogger e-Kitap
Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir kitabı nihayet yayınladım. En baştan itibaren Blogger kullanımını ve özelliklerini anlatan bir çalışma oldu. Blogger sistemini kullanarak bir blog açmayı düşünenlerin faydalanabileceği ve neredeyse tüm bilgilerin yer aldığı ücretsiz bir e-kitaptır. Bir çok arkadaşım bu çalışmada destek oldular.
Kitapta neler var?
• Blogger nedir?
• Blogger Sistemi nedir?
• Blogger’a nasıl kayıt olunur?
• Blog nasıl açılır?
• Blog Yazarlığı nedir?
• Blog temel ayarları nasıl yapılır?
• Blogger tema nasıl yüklenir?
• Blogger tema seçimi?
• Blogger tema özelleştirmek?
• Blogger yan menü (sidebar) nasıl düzenlenir?
• Blogger diğer özellikleri kullanmak?
• Blog Yazarlarına faydalı makaleler
a. Neden Blogspot?
b. Blog Sahiplerinin Hukuki Sorumlulukları
c. Blogunuzun Ziyaretçi Sayısını Arttırma Yöntemleri
d. Makale Konusu İçin Öneriler
e. İyi Blog Nasıl Olmalıdır?
f. Blog Yazarlığı İnsana Neler Kazandırır?
Nasıl destek olabilirsiniz?
Bu ücretsiz kaynak için destek olmak isterseniz yapacağınız iki şey vardır. Blogunuzda kitabı okuduktan sonra olumlu yada olumsuz düşüncelerinizi belirttiğiniz bir yazı/tanıtım yazısı veya blogunuzun bir köşesine iliştirilmiş kitabın reklamını yerleştirebilirsiniz. Blogunuza yerleştirmek için aşağıdaki kodları kullanabilirsiniz.
Kitapta neler var?
• Blogger nedir?
• Blogger Sistemi nedir?
• Blogger’a nasıl kayıt olunur?
• Blog nasıl açılır?
• Blog Yazarlığı nedir?
• Blog temel ayarları nasıl yapılır?
• Blogger tema nasıl yüklenir?
• Blogger tema seçimi?
• Blogger tema özelleştirmek?
• Blogger yan menü (sidebar) nasıl düzenlenir?
• Blogger diğer özellikleri kullanmak?
• Blog Yazarlarına faydalı makaleler
a. Neden Blogspot?
b. Blog Sahiplerinin Hukuki Sorumlulukları
c. Blogunuzun Ziyaretçi Sayısını Arttırma Yöntemleri
d. Makale Konusu İçin Öneriler
e. İyi Blog Nasıl Olmalıdır?
f. Blog Yazarlığı İnsana Neler Kazandırır?
Nasıl temin edebilirsiniz?
Ücretsiz olduğu için iki türlü temin edebilirsiniz. PDF formatını bilgisayarınıza indirerek yada online olarak web tarayıcısı üzerinden okuyabilirsiniz.
PDF formatını indirmek için buraya tıklayınız.
Online okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Aşağıdaki alandan da Srgz Blog'dan ayrılmadan okuyabilirsiniz.
Nasıl destek olabilirsiniz?
Bu ücretsiz kaynak için destek olmak isterseniz yapacağınız iki şey vardır. Blogunuzda kitabı okuduktan sonra olumlu yada olumsuz düşüncelerinizi belirttiğiniz bir yazı/tanıtım yazısı veya blogunuzun bir köşesine iliştirilmiş kitabın reklamını yerleştirebilirsiniz. Blogunuza yerleştirmek için aşağıdaki kodları kullanabilirsiniz.
728x90 Ölçülerindeki Görsel
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://srgz.blogspot.com.tr/2014/02/yeni-baslayanlar-icin-blogger-e-kitap.html" rel="nofollow" target="_blank"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgeAJkm_PE_MsINXAZVwDNlUsv8proTA3vN_AKkKVlNkpm-bJDhlUzA-TLdr6SS7-QniocOmJOCIea8rgmJNfLeD6Gp1CqkAXCBBiOIfZYKSpdKQE_CgeVLDJ9eqjIGG2asPEjKudUGTmZl/s1600/728x90+kopya.png" /></a></div>
468x58 Ölçülerindeki Görsel
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://srgz.blogspot.com.tr/2014/02/yeni-baslayanlar-icin-blogger-e-kitap.html" rel="nofollow" target="_blank"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYQnNrnFUntbkMzZuAoh4_gc75r4yxsDxOecBWEwMH-SkT8dH9y_BaLSfGJQ7_FMMsSlAA4Ph1MXDeAgzHOs1Qf844nVYNyaxV29GdEJzAEuUMLJb1viUG1YCzQjy7NYSewy_aH8K06cOV/s1600/468x58.png" /></a></div>
300x250 Ölçülerindeki Görsel
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://srgz.blogspot.com.tr/2014/02/yeni-baslayanlar-icin-blogger-e-kitap.html" rel="nofollow" target="_blank"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiYSEo47qP_5IKFP3veVEqTyUQZyFjxh-7UqgzzCOdbYX_Ra54BgZwgv3dPb9612H5dH8LEwXAZTdiH5_dga6iX9_azVEAWQ0FufYtKGOkGOTr4h1muurXH8P-Cd9Im1lH9qiJ8l0Ox3Sr/s1600/300x250.png" /></a></div>
Kendi hazırlayacağınız bir görsel ile de destek olabilirsiniz.
Destekleyenler;
www.tikirti.com
Destekleyenler;
www.tikirti.com
www.sozkonusu.net
www.berkaytutal.com.tr
www.bloghocam.blogspot.com
www.wmbuo.com
www.cerezlerim.com
www.islamahengi.blogspot.com
www.cerezlerim.com
www.islamahengi.blogspot.com
Desteklemeye başladığınızda bu konu altında desteklediğiniz siteyi yazarsanız, destekleyenler listesine eklenir.
Vural Egemen Sarıgöz
14 Şubat 2014 Cuma
YGS LYS Soru-Cevap
Soru sormak isteyenleri "En yeni yazının altına yorum atma" telaşesinden kurtarmak, başkalarının sorularını incelemek ve başkalarının sorularına cevap verebilmenizi sağlamak, ayrıca yakında yapmayı düşündüğüm yeni transferin okuyucu kitlem hakkında izlenim edinmesini sağlamak adına bu başlığı açmayı akıl edebildim sonunda. :)
Sorularınızı elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum. Yalnız sorarken şunları göz önünde bulundurun:
***Altın Kural: Blogu en başta 12.sınıf sayısallar için yazdığı söyledim. Çünkü ben öyleydim. O yüzden cevap verirken hep ona göre veriyorum. Bu gruptan değilseniz sınıfınızı ve alanınızı belirtin. Eğer sayısal değilseniz fazla yardımcı olamayacağımı da bilin.
1- Ben de sizin kadar olmasa da meşgulüm. Mühendislik okumak zor iş evet. Gerçi tıp okusaydım bu blog hiç varolmazdı da neyse :)
2- Sorularınızın birçoğunun cevabı blogta mevcut. Arama özelliğini kullanmaktan çekinmeyin.
3- Özel sorularınızı mailden sorabilirsiniz ama mümkün olduğu sürece buradan sormaya çalışın.
4- Sorularınız ne kadar spesifik ve detaylı olursa, gerek benim cevaplarım gerek başkalarının cevapları o kadar detaylı olur bunu unutmayın.
5- 11.sınıf arkadaşlar soru sormadan önce "Ara Sınıflara Tavsiyeler" isimli yazıyı okusunlar. Herkes 11.sınıf mı çalışayım YGS mi diye soruyor. YGS çalışıp çok başarılı olanlar var evet. Ama ben YGS çalışmadım ve bunu nedenleriyle birlikte yazdım. Gerisi size ve sizinle birlikte hareket edecek dershane/okul'a kalmış. (Not: Bu arada 11.sınıf olup da günde aksatmadan 10-20 paragraf sorusu çözün tavsiyeme uyup da güzel sonuçlarla gelenler oldu bu da bir dipnot olsun size.)
Şu tip sorulara malesef cevap veremeyeceğim..
1- "Hiç çalışmadım. Napmalıyım?", tarzı oldukça genel sorular.
2- "MF'yim ne yapmalıyım?", tarzı zaten ne yapmanı söylemek için blog açtığım ve içini yazılarla doldurduğum sorular. (Evet berbat bir cümle oldu.)
3- "Final mi güvender mi?" tarzı hiç çözmedim kaynakları karşılaştırmamı bekleyen sorular. (Çözdüklerimi yazdım zaten.)
Şu tip soruya hemen cevap vereyim:
- Azimliyazar üniversiteye geldin dötün mü kalktı? Ne bu havalar?
Cevap: Vallahi kardeş bu üniversite işi o kadar kolay bir iş değil. :)) Eve ödevlerimi ne zaman yapacağımı planlayarak geliyorum, mailimi açıyorum oradan da ödev yağıyor. Bilgisayar mühendisliği okuduğum için bir de yazılım alanında kendimi geliştirmem gerekiyor. Dizi izliyordum, oyun oynuyordum, bıraktım. Doğal olarak bloga yazın verdiğim kadar önem veremiyorum. En az 60-70 tane yazı yazdım. Bunun üzerine aynı şeyleri yazmamı benden bekleyenleri görünce her zaman eskisi kadar yardımcı olamıyorum.
Benim amacım akademisyen olmak. Yani şu anda yapmaya çalıştığım gibi ileride de öğreten biri olmak istiyorum. Akademisyen olmak için üniversitedeki not ortalaması önemlidir. İyi bir not ortalaması yapmak ise zor iştir. Sınavlara iyi çalışmanın yanı sıra projeler, ödevler, kompozisyon vs. hepsinden iyi puanlar almak gerekir. İşte siz başınızdaki sınav belasıyla uğraşırken biz de böyle şeylerle uğraşıyoruz. :) Ha sizin durum epey kötü, ama geçici, şunun şurasında 5 ay filan kaldı. Sabredin.
Sorularınızı elimden geldiğince cevaplamaya çalışıyorum. Yalnız sorarken şunları göz önünde bulundurun:
***Altın Kural: Blogu en başta 12.sınıf sayısallar için yazdığı söyledim. Çünkü ben öyleydim. O yüzden cevap verirken hep ona göre veriyorum. Bu gruptan değilseniz sınıfınızı ve alanınızı belirtin. Eğer sayısal değilseniz fazla yardımcı olamayacağımı da bilin.
1- Ben de sizin kadar olmasa da meşgulüm. Mühendislik okumak zor iş evet. Gerçi tıp okusaydım bu blog hiç varolmazdı da neyse :)
2- Sorularınızın birçoğunun cevabı blogta mevcut. Arama özelliğini kullanmaktan çekinmeyin.
3- Özel sorularınızı mailden sorabilirsiniz ama mümkün olduğu sürece buradan sormaya çalışın.
4- Sorularınız ne kadar spesifik ve detaylı olursa, gerek benim cevaplarım gerek başkalarının cevapları o kadar detaylı olur bunu unutmayın.
5- 11.sınıf arkadaşlar soru sormadan önce "Ara Sınıflara Tavsiyeler" isimli yazıyı okusunlar. Herkes 11.sınıf mı çalışayım YGS mi diye soruyor. YGS çalışıp çok başarılı olanlar var evet. Ama ben YGS çalışmadım ve bunu nedenleriyle birlikte yazdım. Gerisi size ve sizinle birlikte hareket edecek dershane/okul'a kalmış. (Not: Bu arada 11.sınıf olup da günde aksatmadan 10-20 paragraf sorusu çözün tavsiyeme uyup da güzel sonuçlarla gelenler oldu bu da bir dipnot olsun size.)
Şu tip sorulara malesef cevap veremeyeceğim..
1- "Hiç çalışmadım. Napmalıyım?", tarzı oldukça genel sorular.
2- "MF'yim ne yapmalıyım?", tarzı zaten ne yapmanı söylemek için blog açtığım ve içini yazılarla doldurduğum sorular. (Evet berbat bir cümle oldu.)
3- "Final mi güvender mi?" tarzı hiç çözmedim kaynakları karşılaştırmamı bekleyen sorular. (Çözdüklerimi yazdım zaten.)
Şu tip soruya hemen cevap vereyim:
- Azimliyazar üniversiteye geldin dötün mü kalktı? Ne bu havalar?
Cevap: Vallahi kardeş bu üniversite işi o kadar kolay bir iş değil. :)) Eve ödevlerimi ne zaman yapacağımı planlayarak geliyorum, mailimi açıyorum oradan da ödev yağıyor. Bilgisayar mühendisliği okuduğum için bir de yazılım alanında kendimi geliştirmem gerekiyor. Dizi izliyordum, oyun oynuyordum, bıraktım. Doğal olarak bloga yazın verdiğim kadar önem veremiyorum. En az 60-70 tane yazı yazdım. Bunun üzerine aynı şeyleri yazmamı benden bekleyenleri görünce her zaman eskisi kadar yardımcı olamıyorum.
Benim amacım akademisyen olmak. Yani şu anda yapmaya çalıştığım gibi ileride de öğreten biri olmak istiyorum. Akademisyen olmak için üniversitedeki not ortalaması önemlidir. İyi bir not ortalaması yapmak ise zor iştir. Sınavlara iyi çalışmanın yanı sıra projeler, ödevler, kompozisyon vs. hepsinden iyi puanlar almak gerekir. İşte siz başınızdaki sınav belasıyla uğraşırken biz de böyle şeylerle uğraşıyoruz. :) Ha sizin durum epey kötü, ama geçici, şunun şurasında 5 ay filan kaldı. Sabredin.
Power Nap'in Gücü Adına!!
Güncelleme: Bir şeyi atlamışım arkadaşlar en aşağıya bakın.
Tatilde keşfettiğim ve yararlı bulduğum, birkaç kez denedikten sonra en iyisi okurlarımla paylaşayım da faydalansın millet dedim.
Dershaneden yorgun argın dönüyorsunuz, ders çalışmak yerine bir an önce yatıp uyumak mı istiyorsunuz? Kendinizi yorgun yorgun ders çalışmaya mı zorluyorsunuz? Power nap belki ihtiyacınız şey olabilir;
Öncelikle şu videoyu izleyin:
( Altyazıyı Türkçe'ye çevirmeyi unutmayın!)
( Yapamazsanız buradan izleyin: http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=NJ_f9onTTQE)
Evet arkadaşlar zaten video açık. Yorgunuz, yatıyoruz, alarmı uykuya dalma gecikmesine göre kuruyoruz. (5 dakikada uykuya dalıyorsanız 25-30 dakika sonrasına kurun mesela.) Ve uyuyoruz. Vücudu gerçekten uyuyormuş gibi kandırıp balını aldıktan sonra uyanıyoruz. Ağzınızda uyku tadı varsa işe yaramış demektir.
Benim öğlen yemeğinden sonra üzerime bir ağırlık çekiyor en çok o zaman yapıyorum bunu. Malesef sizin öyle bir şansınız yok ama yine de ders çalışamayacak kadar yorgun olduğunuzda denerseniz işe yarayabilir.
Ama videodaki adamın dediği gibi fazladan uyumayın. Bir kere 1 saatlik uykuya okula gitmeye kalkmıştım (dönem ödevimi son güne bıraktım evet) ve kalktığımda gözlerim kan çanağı gibiydi. İşte videodaki adam bunu yapmayın diyor.
Güncelleme: 1 saatten fazla uyumayın diyerek genel konuştum, ama öğlen uyuma gibi bir şansınız var bir buçuk saat uyku da işinizi görebilir. Bu bildiğimiz öğlen uykusu yani siestadır (Arap versiyonu da kaylule). Ben power napi akşam dershaneden geldiğinizde yapacağınız bir şey olarak önerdim, çünkü akşam 1.5 saat uyumaya kalkarsınız uyuyup kalma ihtimaliniz de var. Yine de seçim sizin, denemesi de bedava.
Güncelleme 2: Uyuduğunuz kadar gece uykunuzdan düşmeyin, bu yorgunluğu gidermek için arkadaşlar. Sınav bu kadar yaklaşmışken uyku düzeni üzerine oyun oynamak iyi bir şey değildir.
Ekşi sözlükten bir yazar şöyle yazmış: (https://eksisozluk.com/entry/25357591)
"aslında rem'e geçmeden yapılandır, zira rem'e bi girdin mi 4 saatten daha az uyuyup kalkınca çok afedersiniz taşak gibi olursunuz, burada olay vücudu tamam hadi uyuyalım diye kandırıp 15-20 dakika sonra uyandırmaktır, rem'e geçiş olmadığından uyku ihtiyacınız azalmış olarak daha dinç bir şekilde uyanırsınız. uyku mahmurluğu bulunmaz. bu şekilde 3 gün boyunca hiç uyumadan sadece çok halsiz ve uykulu hissettiğimde 20 dakikalık power nap'ler yaparak uyanık kalmış ve üstüne çalışabilmişimdir. misal şu an yaklaşık 30 saattir kıçımın üstünde oturmuş çalışıyorum power nap sağolsun. daha da etkin bir yöntem kestirmeden hemen önce kafein alımında bulunmaktır, kafeinin vücut tarafından emilip uyarıcı etkisini göstermesi de takribi 20 dakikayı bulur, kalktığınızda duvara kafa atarsınız. ha tabi ne kadar sağlıklıdır o kısmı tartışılır."
Güzel bir özet olmuş. Tabii siz adam gibi 3 gün boyunca bunu yapmayın. Sonda bahsettiği şeye "caffein nap" denir. Kahveyi içersin, uyursun, hem dinç olursun hem de uykunuz kaçar. Ama ben pek önermiyorum bir kere gece uyuyamadınız mı onu diğer gecelerin takip etme ihtimali var. Gece uyuyamama hastalığı çok kötü bir şeydir çok çektim zamanında hiç önermem.
azimliyazar.blogspot.com
İyi çalışmalar.
Tatilde keşfettiğim ve yararlı bulduğum, birkaç kez denedikten sonra en iyisi okurlarımla paylaşayım da faydalansın millet dedim.
Dershaneden yorgun argın dönüyorsunuz, ders çalışmak yerine bir an önce yatıp uyumak mı istiyorsunuz? Kendinizi yorgun yorgun ders çalışmaya mı zorluyorsunuz? Power nap belki ihtiyacınız şey olabilir;
Öncelikle şu videoyu izleyin:
( Altyazıyı Türkçe'ye çevirmeyi unutmayın!)
( Yapamazsanız buradan izleyin: http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=NJ_f9onTTQE)
Evet arkadaşlar zaten video açık. Yorgunuz, yatıyoruz, alarmı uykuya dalma gecikmesine göre kuruyoruz. (5 dakikada uykuya dalıyorsanız 25-30 dakika sonrasına kurun mesela.) Ve uyuyoruz. Vücudu gerçekten uyuyormuş gibi kandırıp balını aldıktan sonra uyanıyoruz. Ağzınızda uyku tadı varsa işe yaramış demektir.
Benim öğlen yemeğinden sonra üzerime bir ağırlık çekiyor en çok o zaman yapıyorum bunu. Malesef sizin öyle bir şansınız yok ama yine de ders çalışamayacak kadar yorgun olduğunuzda denerseniz işe yarayabilir.
Ama videodaki adamın dediği gibi fazladan uyumayın. Bir kere 1 saatlik uykuya okula gitmeye kalkmıştım (dönem ödevimi son güne bıraktım evet) ve kalktığımda gözlerim kan çanağı gibiydi. İşte videodaki adam bunu yapmayın diyor.
Güncelleme: 1 saatten fazla uyumayın diyerek genel konuştum, ama öğlen uyuma gibi bir şansınız var bir buçuk saat uyku da işinizi görebilir. Bu bildiğimiz öğlen uykusu yani siestadır (Arap versiyonu da kaylule). Ben power napi akşam dershaneden geldiğinizde yapacağınız bir şey olarak önerdim, çünkü akşam 1.5 saat uyumaya kalkarsınız uyuyup kalma ihtimaliniz de var. Yine de seçim sizin, denemesi de bedava.
Güncelleme 2: Uyuduğunuz kadar gece uykunuzdan düşmeyin, bu yorgunluğu gidermek için arkadaşlar. Sınav bu kadar yaklaşmışken uyku düzeni üzerine oyun oynamak iyi bir şey değildir.
Ekşi sözlükten bir yazar şöyle yazmış: (https://eksisozluk.com/entry/25357591)
"aslında rem'e geçmeden yapılandır, zira rem'e bi girdin mi 4 saatten daha az uyuyup kalkınca çok afedersiniz taşak gibi olursunuz, burada olay vücudu tamam hadi uyuyalım diye kandırıp 15-20 dakika sonra uyandırmaktır, rem'e geçiş olmadığından uyku ihtiyacınız azalmış olarak daha dinç bir şekilde uyanırsınız. uyku mahmurluğu bulunmaz. bu şekilde 3 gün boyunca hiç uyumadan sadece çok halsiz ve uykulu hissettiğimde 20 dakikalık power nap'ler yaparak uyanık kalmış ve üstüne çalışabilmişimdir. misal şu an yaklaşık 30 saattir kıçımın üstünde oturmuş çalışıyorum power nap sağolsun. daha da etkin bir yöntem kestirmeden hemen önce kafein alımında bulunmaktır, kafeinin vücut tarafından emilip uyarıcı etkisini göstermesi de takribi 20 dakikayı bulur, kalktığınızda duvara kafa atarsınız. ha tabi ne kadar sağlıklıdır o kısmı tartışılır."
Güzel bir özet olmuş. Tabii siz adam gibi 3 gün boyunca bunu yapmayın. Sonda bahsettiği şeye "caffein nap" denir. Kahveyi içersin, uyursun, hem dinç olursun hem de uykunuz kaçar. Ama ben pek önermiyorum bir kere gece uyuyamadınız mı onu diğer gecelerin takip etme ihtimali var. Gece uyuyamama hastalığı çok kötü bir şeydir çok çektim zamanında hiç önermem.
azimliyazar.blogspot.com
İyi çalışmalar.
12 Şubat 2014 Çarşamba
Adana'da Yolcu Hakkı! Eski Bir Gelenek!
Rahmetli babam ile aramız çok iyiydi.Çocukluğumdan beri beni güzel bir ahlak üzere yetiştirmeye gayret etmiş, gönlüme vatan sevgisini nakış nakış işlerken gerçek bir müslüman olarak yaşayabilmem için öğütler,nasihatlerde bulunmuştur. O bana hiç bir zaman ismin ile hitap etmedi, hiç bir zaman kalbimi kırmadı, hiç bir zaman beni muhatap almamazlık yapmadı. Ne dediysem dinledi , ne anlattıysam anladı. Hoşuna gitmeyen kararlarımda beni ikna etmek için uğraştı. İkna edemediğinde ise ''seni ikna edemiyorum o halde içinden nasıl geliyorsa öyle yap, yüreğinin sesini değil vicdanının sesini dinle'' derdi.
Bir gün Adana'dan kalkıp köyümüze doğru yola çıktık. Ailece güzel bir yolculuktu. Yol kenarında türlü türlü tarlalar vardı. Çukurova'nın toprakları bereketlidir zaten. Bir karpuz tarlasının kenarında durduk.O vakit yaşım 13-14 galiba. Tarlayı görünce kardeşim ve ben tarlanın içine resmen daldık diyebilirim. O karpuzu alıyoruz , diğerini bırakıyoruz. Birini koparıyoruz birini atıyoruz derken babam telaşla gelip bizi tarlanın kenarına çıkardı. Sonrasını babamın ağzından dinleyelim.
''Bakın bu yaptığımız hem dinimize hem ırkımıza yakışmayan bir harekettir. Bu kul hakkına girer. Emek vererek,çalışarak didinerek bu tarladaki mahsülleri yetiştiren tarla sahibinin hakkına girmektir. Bunun cezası hem dünyada hem ahirette yakamızı bırakmaz.
Size eskiden kalma güzel bir gelenek vardır, onu anlatayım.
Eskiden Çukurova topraklarında aç kimseler olmazdı. Mal sahibi malı olmayana verir, malı olmayan ihtiyacından fazlasını almazdı. Çukurova'nın bereketli toprakları olana da olmayana da yetip artmaktaydı.
Tarla sahipleri ne ekerse eksin mahsülünü yetiştirmeye niyet ederken tarlanın yol kenarına denk kısımlarını yolculara ikram etmek için ayırırdı. Mahsül toplansa dahi o kısım bırakırdı. Yoldan geçenler o iki sıra mahsülden istediği kadar yerdi. Yolcu olan kimse de ihtiyacı kadarını, nefsini körelteceği kadarını yer, tarla sahibine ve geçmişlerinin ruhuna dualar okurdu.
Yolcu hakkını bilir , tarla sahibi de yolcunun hakkına riayet ederdi.''
Babam bu güzel geleneği anlattıktan sonra yolun kenarından bize ayrılmış bölümden bir karpuz ile nefsimizi körelttik.
Bu sırada şu soruyu sordum. ''Peki baba şimdi tarla sahibi gelse, yolcu hakkını da bilmiyorsa bize kızmaz mı'' dedim.
''Yok oğlum kızmaz her ne kadar bu gelenek kalmamış olsa da tarla sahipleri yolculara hürmet ederler'' dedi.
Bir süre sonra tarlanın sahibi çıkageldi. Selam verip yanımızda ki ağacın gölgesine oturdu. Babam ile aralarında şu konuşma geçti.
Tarla sahibi ; Selamün Aleyküm ağa.
Babam ; Aleyküm Selam Azizim.
Tarla sahibi; Nereden gelip nereye gidersiniz.
Babam; Adana'dan Kadirli'ye gidiyoruz.
Tarla sahibi; İyi , iyi sıla-i rahim sevaptır
Babam; Gardaşım kusura bakma tarlana müsadesiz girdik ancak çocukların canı çok çekti. İleri de satanlarda var ama tarladan koparıp yemenin tadı başkadır bilirsin. Yediğimiz karpuzun ücretini vermek isterim.
Tarla sahibi; Bak ağa yolcu hakkı diye bir şey vardır sizler bilmezsiniz belki de..
İşte tam burada hepimizin yüzüne aynı tebessüm belirdi. Tarla sahibi devam etti.
Tarla sahibi; Yolculara ayırdım ben bu iki sırayı , kimin canı istiyorsa gelip yesin diye. Eee sizde yolcusunuz ve bu sizin hakkınızdır. Ücreti ahirette ödenecektir.
Babam; Allah senden razı olsun, geçmişlerinin ruhu şad olsun inşallah.
Tarla sahibi; Cümlemizin inşallah... Ne iş yaparsın
Babam; Fabrikada çalışıyorum. Çukobirlik fabrikasını bilir misin?
Tarla sahibi; Bilirim tabi , devlet babanın fabrikası
Babam; (Gülümseyerek) Evet, Allah devlete zeval vermesin
Tarla sahibi; Bu güzel yavruların isimleri ne?
Babam; Bu oğlum Vural, bu da kızım Büşra
Tarla sahibi; Allah bu isimlerle hayırlı ömürler nasip etsin
Babam; Allah razı olsun cümlemizin ömrü hayırlı olsun inşallah. Artık biz kalkalım. İkramınız için çok teşekkür ederiz. Yolcuya/misafire ikramda bulunanı Allah sever. Allah'ta ona ikramlarda bulunur. Cenab-ı Allah size de güzel ikramlarda bulunup , bildiğiniz bilmediğiniz tüm hayırları size nasip eylesin.
Tarla sahibi; Amin ağam amin.
Güle oynaya bindik arabamıza ve düştük tekrardan yola. Bu güzel anı o gün bu gündür aklımdadır. Kelime kelime kare kare hafızamda durur. İnşallah bir gün Oğlum Egehan büyüdüğünde bende ona bu Yolcu Hakkı'ndan bahsedeceğim.
Vural Egemen SARIGÖZ
Bir gün Adana'dan kalkıp köyümüze doğru yola çıktık. Ailece güzel bir yolculuktu. Yol kenarında türlü türlü tarlalar vardı. Çukurova'nın toprakları bereketlidir zaten. Bir karpuz tarlasının kenarında durduk.O vakit yaşım 13-14 galiba. Tarlayı görünce kardeşim ve ben tarlanın içine resmen daldık diyebilirim. O karpuzu alıyoruz , diğerini bırakıyoruz. Birini koparıyoruz birini atıyoruz derken babam telaşla gelip bizi tarlanın kenarına çıkardı. Sonrasını babamın ağzından dinleyelim.
''Bakın bu yaptığımız hem dinimize hem ırkımıza yakışmayan bir harekettir. Bu kul hakkına girer. Emek vererek,çalışarak didinerek bu tarladaki mahsülleri yetiştiren tarla sahibinin hakkına girmektir. Bunun cezası hem dünyada hem ahirette yakamızı bırakmaz.
Size eskiden kalma güzel bir gelenek vardır, onu anlatayım.
Eskiden Çukurova topraklarında aç kimseler olmazdı. Mal sahibi malı olmayana verir, malı olmayan ihtiyacından fazlasını almazdı. Çukurova'nın bereketli toprakları olana da olmayana da yetip artmaktaydı.
Tarla sahipleri ne ekerse eksin mahsülünü yetiştirmeye niyet ederken tarlanın yol kenarına denk kısımlarını yolculara ikram etmek için ayırırdı. Mahsül toplansa dahi o kısım bırakırdı. Yoldan geçenler o iki sıra mahsülden istediği kadar yerdi. Yolcu olan kimse de ihtiyacı kadarını, nefsini körelteceği kadarını yer, tarla sahibine ve geçmişlerinin ruhuna dualar okurdu.
Yolcu hakkını bilir , tarla sahibi de yolcunun hakkına riayet ederdi.''
Babam bu güzel geleneği anlattıktan sonra yolun kenarından bize ayrılmış bölümden bir karpuz ile nefsimizi körelttik.
Bu sırada şu soruyu sordum. ''Peki baba şimdi tarla sahibi gelse, yolcu hakkını da bilmiyorsa bize kızmaz mı'' dedim.
''Yok oğlum kızmaz her ne kadar bu gelenek kalmamış olsa da tarla sahipleri yolculara hürmet ederler'' dedi.
Bir süre sonra tarlanın sahibi çıkageldi. Selam verip yanımızda ki ağacın gölgesine oturdu. Babam ile aralarında şu konuşma geçti.
Tarla sahibi ; Selamün Aleyküm ağa.
Babam ; Aleyküm Selam Azizim.
Tarla sahibi; Nereden gelip nereye gidersiniz.
Babam; Adana'dan Kadirli'ye gidiyoruz.
Tarla sahibi; İyi , iyi sıla-i rahim sevaptır
Babam; Gardaşım kusura bakma tarlana müsadesiz girdik ancak çocukların canı çok çekti. İleri de satanlarda var ama tarladan koparıp yemenin tadı başkadır bilirsin. Yediğimiz karpuzun ücretini vermek isterim.
Tarla sahibi; Bak ağa yolcu hakkı diye bir şey vardır sizler bilmezsiniz belki de..
İşte tam burada hepimizin yüzüne aynı tebessüm belirdi. Tarla sahibi devam etti.
Tarla sahibi; Yolculara ayırdım ben bu iki sırayı , kimin canı istiyorsa gelip yesin diye. Eee sizde yolcusunuz ve bu sizin hakkınızdır. Ücreti ahirette ödenecektir.
Babam; Allah senden razı olsun, geçmişlerinin ruhu şad olsun inşallah.
Tarla sahibi; Cümlemizin inşallah... Ne iş yaparsın
Babam; Fabrikada çalışıyorum. Çukobirlik fabrikasını bilir misin?
Tarla sahibi; Bilirim tabi , devlet babanın fabrikası
Babam; (Gülümseyerek) Evet, Allah devlete zeval vermesin
Tarla sahibi; Bu güzel yavruların isimleri ne?
Babam; Bu oğlum Vural, bu da kızım Büşra
Tarla sahibi; Allah bu isimlerle hayırlı ömürler nasip etsin
Babam; Allah razı olsun cümlemizin ömrü hayırlı olsun inşallah. Artık biz kalkalım. İkramınız için çok teşekkür ederiz. Yolcuya/misafire ikramda bulunanı Allah sever. Allah'ta ona ikramlarda bulunur. Cenab-ı Allah size de güzel ikramlarda bulunup , bildiğiniz bilmediğiniz tüm hayırları size nasip eylesin.
Tarla sahibi; Amin ağam amin.
Güle oynaya bindik arabamıza ve düştük tekrardan yola. Bu güzel anı o gün bu gündür aklımdadır. Kelime kelime kare kare hafızamda durur. İnşallah bir gün Oğlum Egehan büyüdüğünde bende ona bu Yolcu Hakkı'ndan bahsedeceğim.
Vural Egemen SARIGÖZ
11 Şubat 2014 Salı
Webrazzi İninal Kartım Geldi.
Webrazzi'nin geçtiğimiz günlerde duyurduğu Webrazzi Kart'a başvuru yapmıştım ve kartım bugün geldi. Bir çok kişi bu kart hamlesinin olağanüstü bir hamle olduğunu değerlendirse de ben pek büyük bir girişim olarak görmüyorum. Çünkü İninal Kart altyapısını kullanarak mevcut kartların üzerine webrazzi tasarımının giydirilmesinden başka bir şey değildir. Belki önümüzdeki günlerde webrazzi okurlarına özel kart üzerinden indirimler yada özel kampanyalar sağlanabilir.Bekleyip göreceğiz.
Peki Webrazzi Kart/İninal Kart Nedir?
Bir Kredi Kartı olarak düşünebilirsiniz ancak kredi kartı gibi limitli değildir. Kartın içerisine yüklediğiniz miktar kadar kullanım yapabilirsiniz.Bu güvenli bir yoldur. Diyelim ki Karta 100 lira para yüklediniz. Bu parayı dilerseniz internetten yapacağınız alış-verişlerde dilerseniz de çeşitli mağazalardan yapacağınız alış-verişlerde kullanabilirsiniz. Her ay bu kartı kullandığınız için hesabınızdan 1 TL işlem ücreti kesilir. Bu işlem o ay içerisinde kaç defa işlem yaptığınızla alakalı değildir. 1 kere de işlem yapsanız ücreti 1 TL'dir , 100 kere de işlem yapsanız ücreti 1 TL'dir. Kartı kullanmadığınız aylar için 1 TL işlem ücretini ödemezsiniz. Belki de bizim gibi blog yazarlarının en çok kullandığı internet şubesinden para transferi işlemleri için ideal kart budur.
Aslında bu kartı İninal kartı ile de yapabilirsiniz. Buna benzer bir kartı Paypal Nakit Kart olarak Paypal'da duyurmuştu sanırım onun aylık işlem ücreti 5 TL idi.
Webrazzi Kartına sizde sahip olmak istiyorsanız buradan detaylı bilgiye ulaşabilir ve kart başvurusunda bulunabilirsiniz.
Kart bir hafta içerisinde elinize ulaşıyor ve kargo ücreti ödemiyorsunuz.
Vural Egemen Sarıgöz
Peki Webrazzi Kart/İninal Kart Nedir?
Bir Kredi Kartı olarak düşünebilirsiniz ancak kredi kartı gibi limitli değildir. Kartın içerisine yüklediğiniz miktar kadar kullanım yapabilirsiniz.Bu güvenli bir yoldur. Diyelim ki Karta 100 lira para yüklediniz. Bu parayı dilerseniz internetten yapacağınız alış-verişlerde dilerseniz de çeşitli mağazalardan yapacağınız alış-verişlerde kullanabilirsiniz. Her ay bu kartı kullandığınız için hesabınızdan 1 TL işlem ücreti kesilir. Bu işlem o ay içerisinde kaç defa işlem yaptığınızla alakalı değildir. 1 kere de işlem yapsanız ücreti 1 TL'dir , 100 kere de işlem yapsanız ücreti 1 TL'dir. Kartı kullanmadığınız aylar için 1 TL işlem ücretini ödemezsiniz. Belki de bizim gibi blog yazarlarının en çok kullandığı internet şubesinden para transferi işlemleri için ideal kart budur.
Aslında bu kartı İninal kartı ile de yapabilirsiniz. Buna benzer bir kartı Paypal Nakit Kart olarak Paypal'da duyurmuştu sanırım onun aylık işlem ücreti 5 TL idi.
Webrazzi Kartına sizde sahip olmak istiyorsanız buradan detaylı bilgiye ulaşabilir ve kart başvurusunda bulunabilirsiniz.
Kart bir hafta içerisinde elinize ulaşıyor ve kargo ücreti ödemiyorsunuz.
Vural Egemen Sarıgöz
10 Şubat 2014 Pazartesi
Blog Yazarlarının Bilmesi Gereken Hadis-i Şerifler
İnsan hayatını yöneten ve asırlardır insanlara doğruları gösteren hadis-i şerifleri bir de blog yazarlarına istinaden inceleyelim. Müslüman bir blog yazarının ehemmiyetli bir şekilde blogunda yaptığı işlere, yazdığı yazılara uyarlaması gerekir.
Hadislerin ışığında ilerlemiş bir Cihan Devleti'nin torunları olarak yine hadislerin ışığında blog yazarlığını layıkıyla yapmaya çalışalım.
Hadislerin ışığında ilerlemiş bir Cihan Devleti'nin torunları olarak yine hadislerin ışığında blog yazarlığını layıkıyla yapmaya çalışalım.
Kategori : Gasp
HadisNo : 4319
Hadis : Hz. Aişe (ra)`den anlattığına göre Resulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim (gasben başkasının) arazisine bir karış haksız tecavüz ederse yedi kat yerin dibine kadar boynuna dolandırılarak cezalandırılır."
Bu hadis-i şerif ile blog yazarlarının iliştirilmesi gerekir. Bir kişinin arazisine tecavüz etmek, arazisinden toprak alıp zimmetine geçirmek ne ise bir blog yazarının emekler vererek hazırladığı blogundan içerik çalmak, yazılarını kopyalayıp gaspetmek aynı şeydir.
Kategori : Alım-Satım
HadisNo : 261
Hadis : ''Kim bizi aldatırsa o bizden değildir"
Peygamber Efendimiz(s.a.v)'in meşhur hadislerinden birisidir. Çoğumuz blog yazarı olarak yanında webtasarım,grafik tasarım,logo tasarım, seo hizmetleri konusunda ticari işler yapmaktayız. Bu işlemleri yaparken karşımızdakini aldatmak insanı bu hadis-i şerife muhalefet kılar. Diyelim ki, bir müşteriye ücreti mukabilinde seo hizmeti sunacağız. Müşteriye yapamayacağımız halde 1 haftada Google'da üst sıralara çıkarma sözü verir ve bu sözümüzü yerine getiremezsek bu hadis-i şerifte bahsedilen aldatan kişi oluruz.
Kategori : Ahlak
Hadis No : 1673
Hadis : Resulullah (sav) bana: "Ey Muaz, insanlara karşı iyi ahlaklı ol!" dedi.
Hem blog yazarı olarak, hem müslüman olarak hemde milletimizin genleri gereği karşımızdakine karşı ahlaklı olmaz zorundayız. Başka bir blog yazarına karşı ahlaklı davranmamızı bu hadis-i şerif ile idrak edebiliriz.
Kategori : Kibir
HadisNo : 5219
Hadis : Bir diğer rivayette: "Kalbinde hardal tanesi kadar iman bulunan bir kimse cehenneme girmez. Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse de cennete girmez" buyrulmuştur.
Kibir dinimizde yalnızca hadislerde değil, ayetlerle de yasaklanmıştır. Büyük Allah dostları kibirin insanı nasıl helak ettiğini çeşitli kıssalar ile anlatmışlardır. Başarılı bir blog yazarı, internette nam salmış bir blog yazarı kibirine kapılırsa bu hadis-i şerifte tarif edilen kibire bulaşmış olur. Çok emek vererek, para harcanarak hazırlanmış ve hakettiği yere gelmiş bir blog ve blog yazarı kibirlenmediği sürece uzun yıllar yayında kalmaması için bir sebep yoktur.
Kategori : Misafirlik
HadisNo : 3491
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim Allah`a ve ahirde inanıyorsa, misafirine `caize`sini ikram etsin." Yanındakiler sordular: "Ey Allah`ın Resulü! Caizesi de nedir?" Aleyhissalatu vesselam açıkladı: "Bir gecesi ve gündüzüdür.''
Misafir yazar olarak blogumuza gelip yazılar yayınlayan birine karşılık ikramda bulunmak gerekir. Akabinde bir yazı hazırlayarak bize ikram edilen bir blog yazısı gibi bizde o blog yazarının bloguna misafir olarak yayınladığımız yazı ile mukabelede bulunmuş, ikramda bulunmuş oluruz.
Kategori : Teşekkür
HadisNo : 981
Hadis : Resulullah (sav) buyurdular ki: "Kim, kendisine yapılan bir iyiliğe karşı, bunu yapana: "Cezakellahu hayran (Allah sana hayırlı mükafaat versin)" derse teşekkürü en mükemmel şekilde yapmış olur."
Bize bir iyilik yapan blog yazarı arkadaşımıza teşekkür etmemiz gerekir. Misafir yazarlarımıza ve blogumuza yorum yapanlara itinalı davranmalı ve kısa zamanda yorumlarına cevap verip teşekkür etmeliyiz.
Yukarıda yer alan hadis-i şerifler Kütüb-ü Sitte kitabından alınmıştır.
Kaynak olarak kullanılan web sitesi buradadır.
Kaynak olarak kullanılan web sitesi buradadır.
Vural Egemen Sarıgöz
9 Şubat 2014 Pazar
Blogger Yazılarınızı Toplu Mail Gönderin!
Blogger'ı bir çok blog yazarı kullanır ama yönetim paneline eklenen yenilikler hakkında yada mevcut özellikleri ilgili çok azımız fikir sahibiyizdir.
Bildiğiniz gibi blogger'da yazılara e-mail aboneliği vardır. Bunu gerçekleştirebilmek için okurların mail adresini göndermelerini ve ardından mail adreslerine gelen aktivasyon linkini tıklamaları lazımdır. Bir başka seçenek ise izleyici olarak takip ettiğiniz blogda yayınlanan yazıları blogger yönetim panelinden takip edebiliyorsunuz.
Çok az bilinen ama çok etkili bir yöntem daha vardır.
Yazılarınızı toplu olarak istediğiniz kişilere mail gönderebilirsiniz.!
Blogger yönetim panelinde yayınları şu adrese gönder isimli bir bölüm vardır. Bu bölüme belirlediğiniz mail adreslerine yeni bir yazı yayınladığınız zaman toplu bir şekilde mail gönderilir. Bu sayede bir çok kişiyi yazılarınızdan haberdar edebilirsiniz.
Blogger yönetim panelinden şu adımları izleyerek mail adreslerini görmelisiniz.
İşlem bu kadardır.
Aşağıdaki resimden daha detaylı bir şekilde görebilirsiniz. Resim üzerinde de uygulayacağınız adımları numaralandırarak yardımcı olmaya çalıştım.
Olumsuz Yönleri;
Yalnızca 10 adet e-posta adresi belirleyebiliyorsunuz.
İpucu;
Her yazınızı yayınlamadan önce değişik 10 adet -posta adresi yazabilirsiniz.
Sizinde blogger yazılarını toplu bir şekilde mail gönderme ile ilgili bildiğiniz başka bir yöntem var ise yorum bölümünden iletirseniz memnun olurum.
Vural Egemen SARIGÖZ
Bildiğiniz gibi blogger'da yazılara e-mail aboneliği vardır. Bunu gerçekleştirebilmek için okurların mail adresini göndermelerini ve ardından mail adreslerine gelen aktivasyon linkini tıklamaları lazımdır. Bir başka seçenek ise izleyici olarak takip ettiğiniz blogda yayınlanan yazıları blogger yönetim panelinden takip edebiliyorsunuz.
Çok az bilinen ama çok etkili bir yöntem daha vardır.
Yazılarınızı toplu olarak istediğiniz kişilere mail gönderebilirsiniz.!
Blogger yönetim panelinde yayınları şu adrese gönder isimli bir bölüm vardır. Bu bölüme belirlediğiniz mail adreslerine yeni bir yazı yayınladığınız zaman toplu bir şekilde mail gönderilir. Bu sayede bir çok kişiyi yazılarınızdan haberdar edebilirsiniz.
Blogger yönetim panelinden şu adımları izleyerek mail adreslerini görmelisiniz.
Yönetim paneli >>> Mobil ve e-posta >>> Bu yayınları şu adrese gönder: seçeneğinin yanında yer alan metin kutusuna mail adreslerini aralarında virgün olacak şekilde girip ayarlarınızı kaydediniz.
İşlem bu kadardır.
Aşağıdaki resimden daha detaylı bir şekilde görebilirsiniz. Resim üzerinde de uygulayacağınız adımları numaralandırarak yardımcı olmaya çalıştım.
Olumsuz Yönleri;
Yalnızca 10 adet e-posta adresi belirleyebiliyorsunuz.
İpucu;
Her yazınızı yayınlamadan önce değişik 10 adet -posta adresi yazabilirsiniz.
Sizinde blogger yazılarını toplu bir şekilde mail gönderme ile ilgili bildiğiniz başka bir yöntem var ise yorum bölümünden iletirseniz memnun olurum.
Vural Egemen SARIGÖZ
8 Şubat 2014 Cumartesi
Arkadaşlık Üzerine Düşünelesi Notlar Manzumesi
Arkadaşlık kavramının evrensel bir tanımı yoktur. Her kişiye göre arkadaşlık kavramının içi başka değerlerle doldurulabilir. Tıpkı aşk gibi...
İçinde yaşadığım dönem gereği arkadaşlarımın birbirleri ile olan sorunlarını izleyip, analiz ettikçe bazen susmanın konuşmaktan daha iyi olduğuna inancım artıyor.
Peki arkadaşlık nasıl olmalıdır?
Milli değerlerimiz arkadaşlık üzerine hangi notları düştü?
Dinimizde arkadaşlık nasıl tanımlanır?
Nasıl iyi bir arkadaş oluruz?
.... vs....
Bu soruları daha da çoğaltabiliriz ancak bu sorulara vereceğimiz cevaplardan ziyade arkadaşlık sorumluluğunu ne kadar fiiliyatta yerine getirdiğimiz önemlidir.
Son hak din olan dinimiz İslamiyet'te arkadaşlık üzerine bir çok kez konuşulmuş, resmi yada gayr-i resmi kurallar,kaideler oluşturulmuştur.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır.
Kişinin dini, arkadaşının dini gibidir, o halde kiminle arkadaşlık edeceğinize çok dikkat edin! (Hakim)
Belki de yeryüzünde şeytan en çok iki arkadaşın arasını bozarak kötülükler yaptırmaktadır.
Arkadaşlar arasında birbirine karşı yapılmış hatalar olabilir. Önemli olan hatalı için hatayı kabul etmek hata işlenenin ise hatalı affetmesidir. Affetmek bir erdem ise affetmek için bahaneler aramalıyız.
Arkadaşlarımızı kategorize etmek yerine her bir arkadaşımızla iyi geçinmeli, paylaşımlarımızın fazla olduğu arkadaşlarımızı da incitmekten,kırmaktan itina ile çekinmeliyiz.
Bize karşı arkadaşımız tarafından bir hata işlenmişse mazeretini dinlemeli, itimat etmiyorsak dahi mazeretini mazur görmeliyiz.
Arkadaşın hakkına riayet etmeliyiz. İki arkadaş iki ele benzer. Biri diğerini nasıl yıkayıp temizler, nasıl ki el, ayak ve bütün uzuvlarımız bize yük olmayıp, bir hususta yardımcı ise, biz de arkadaşımıza yük değil, yardımcı olmaya çalışmalıyız! Karşılık beklemeden yardımına koşmalıyız!
Daima onu kendimize tercih etmeliyiz! Nitekim Peygamber efendimiz, iki misvaktan düzgün olanını arkadaşına verip eğri olanını aldığı zaman, arkadaşının, ''Doğru misvaka benden çok siz layıksınız'' demesi üzerine, şöyle buyurmuşlardır.
''Bir kimse, biriyle bir an sohbette bulunsa, kıyamet günü, ona arkadaşlık hakkına, riayet edip etmediği sorulacaktır.'' (İmam Gazali)
Tıpkı annemizin,babamızın,kardeşimizin,eşimizin,çocuğumuzun üzerimizde hakları olduğu gibi arkadaşlarımızın da üzerimizde hakkı vardır.
Haklarına riayet etmeli, onun menfaatlerini de en az kendi menfaatlerimiz kadar korumalıyız. Arkadaşlarımıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirmenin verdiği huzuru tattığınızda kendinizden çok arkadaşlarınızı memnun etmenin yollarını aramaya başlarsınız. Rahmetli babam arkadaşlık üzerine şunları söylerdi.
''Oğlum, arkadaşlarını iyi seç, senin bilgine bilgi,ahlakına ahlak,maneviyatına maneviyat,takvana takva eklemeyen arkadaştan uzak dur. Eveti bunun adı menfaat arkadaşlığıdır ancak bu öyle bir menfaattir ki dünyanı da ahiretini de kurtarma menfaatidir. Dostlarınla aranı her zaman iyi tut. Arkadaşlarına bol bol dua et, et ki Cenab-ı Allah ona ettiğin dualara hürmeten arkadaşının gönlünde sana karşı muhabbet doğursun.''
Bir çok şeyde olduğu gibi arkadaşlık konusunda da babamdan çok şey öğrenmişimdir. Bana bol bol arkadaşlarımla vakit geçirmem için telkinlerde bulunur, arkadaşlarımla iyi ilişkiler içerisinde olmam için nasihatler verirdi.
Bir keresinde samimiyetimin hat safhada olduğu bir arkadaşımla girdiğim münakaşa sonunda ''iki kişi anlaşabiliyorsa birinin alttan alması ile olur'' demiş ve alttan alan taraf olmam gerektiğini öğretmişti.
Etrafımda arkadaşları ile problemler yaşayanları gördükçe babamın bu konu üzerine neden bu kadar eğildiğini anlıyorum.
Arkadaş denildiği zaman hep aklıma Peygamber Efendimiz(s.a.v) ile Hz.Ebubekir(r.anh)'ın dostlukları gelir. Tüm Mekke Peygamberimizi Miraç'a çıktığı konusunda alaya alır, yalancılıkla suçlarken, Hz.Ebubekir tam bir sadık dost olarak ''O diyorsa doğrudur'' demiş ve tüm insanlığa dostluğun en büyük örneğini vermişti.
Dostlarımı incitmekten, arkadaşlarımı kırmaktan korkarım. Arkadaşlık üzerine daha çok kelamlar edebilir , saatlerce sohbetler yapabiliriz ancak şu cümleler ile tamamlamak en doğrusu olacaktır.
''Arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim''
''Kişi arkadaşının dini üzeredir'' (Hadis-i Şerif)
Sizde yorum kısmından arkadaşlık üzerine fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Vural Egemen SARIGÖZ
7 Şubat 2014 Cuma
Bir Sünnet Uygulamaya Ne Dersiniz?
Tumblr'da oldukça popüler olan bir etkinliktir. Bu güzel etkinliği okurlarımla paylaşmak istedim. Belki bir sünnetin uygulanmasına vesile olmakla ahiret gününde şefaate mazhar oluruz.
İçimizden 1 ile 100 arası bir sayı tutalım. Sonra resme tıklayıp Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’in hangi sünnetine karşılık geliyorsa, 1 hafta boyunca onu uygulamaya çalışalım ki zaten çoğu yaptığımız şeyler, böylece alışkanlık haline getirmiş oluruz.
İçimizden 1 ile 100 arası bir sayı tutalım. Sonra resme tıklayıp Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)’in hangi sünnetine karşılık geliyorsa, 1 hafta boyunca onu uygulamaya çalışalım ki zaten çoğu yaptığımız şeyler, böylece alışkanlık haline getirmiş oluruz.
Hz. Muhammed (s.a.v): “Ahir zamanda unutulan sünnetimi ortaya çıkarana (uygulayana) yüz şehit sevabı verilecektir.” (Kütüb-i Sitte)
- Hayırlı işlerde sağı adi işlerde solu kullanmak.
- Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.
- Yemeğe besmele ile başlamak ‘ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek sonunda da hamd etmek.
- Yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.
- Yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. İhtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.
- Yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.
- Acıkmadıkça yememek tam doymadan yemeği bırakmak.
- Tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.
- Sofrada sağ dizi dikip sol dizi yere yatırmak.
- Saf ipek ve saf altın Ümmet-i Muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.
- Selamı yaymak. Selam kelamdan önce gelir.
- Eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.
- Selamla birlikte samimiyetle tebessüm ederek musafahada bulunmak.
- Musafaha ile birlikte hürmet samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. Süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.
- Musafahada önce eli uzatan çekmelidir. Biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.
- İlmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir gerekirse eli de öpülebilir. Yeter ki fitneye sebep olmasın.
- Hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.
- Az gülmek gülünce kahkaha ile değil tebessüm ederek gülmek. Mütebessim olmak.
- Çoğu zaman susmak tefekkür etmek ihtiyaç olunca konuşmak.
- Tane tane orta bir ses tonuyla konuşmak. Çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.
- Konuşmaya ALLAH’ın adıyla başlamak ve ALLAH’ın adıyla bitirmek.
- Nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. Bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde ve din hakkı için öfkelenmek.
- Doğru sözle şaka ve mizah yapmak.
- Boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.
- Uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.
- Yüzükoyun yatmamak.
- Yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek İhlas Felak ve Nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak bunu üç defa tekrarlamak.
- Beyaz giymek.
- Mest giymek.
- Ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak çıkarırken de önce soldan çıkarmak.
- Takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.
- Soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.
- Üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.
- Misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. Misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.
- Aksırınca sesi az yükseltip “Elhamdülillah” demek. Böyle diyene de “Yerhamükellah” demek. Bize dediklerinde “Yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. Bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. Üç defadan fazla aksıran olursa nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.
- Esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. Ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. Namazda iken esneme gelirse ayakta ise sağ elin diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.
- Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.
- Gelen misafire ikramda bulunmak.
- Gözlere sürme çekmek (yatarken)
- Misvak kullanmak
- Çevreyi temizlemek
- Sadaka vermek.
- Büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı peştamal kullanılmalı.
- Mümkünse her abdest alışta misvak kullanmak.
- Abdest aldıktan sonra kıbleye dönüp su içmek
- Cömertlik. Cömert ‘a yakın cimri ise ‘a uzaktır. Cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. Kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.
- Çok tefekkür etmek. “Tefekkür gafleti izale eder. Ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. Eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”
- Suyu üç yudumda ve oturarak içmek
- Kabristandan geçerken selam vermek ve onbir İhlas okumak
- Ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.
- Tırnak kesmeye şehadet parmağından başlamak
- Tırnağını Cuma günü kesmek
- Kabirleri ziyaret etmek. Gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. Kabristanın kapısına yaklaşınca kabir halkına gizlice selam verilir. “Ey kabir sakinleri esselamu aleyküm. Sizler bizden önce geldiniz bizler de sizleri takip edeceğiz. Size ‘tan af ve mağfiret dileriz.” Şeklinde selam ifade edilebilir. Sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. Yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. Kur’an ve dualar okunabilir. Ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. Şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa merhuma sevap hediye edilerek geçilebilir. Mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz bilakis çiçekler ekilir. Kurumuş otlar ayıklanır.
- Hasta akraba dost ve arkadaşları ziyaret etmek. Onlara teselli ve ümit vermek. Ziyareti uzun tutmamak. Hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.
- Yatarken sağ tarafına yatmak
- Abdestli yatmak
- Anne-babaya itaat etmek onlara ihsanda bulunmak kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.
- Yemeğe tuz ile başlamak
- Sofrada sirke bulundurmak
- Ayakkabıyı giymeden önce ters çevirmek içine birşey girmişse silkelemek.
- Yolda başı öne eğik yürümek
- Biri seslendiğinde seslenene doğru bütün vücudu ile dönmek
- Cuma günü gusl abdesti almak
- Güzel koku sürünmek
- Yemeği tek bir kaptan yemek
- Yemekte güzel şeylerden bahsetmek (Yemekte konuşulmaz lafının aslı yoktur)
- Günde iki öğün yemek
- Camiye Girerken birileri varsa selam vermek yoksa Esselamu Aleyna ve Ala iba dilla hissalihiyn demek.
- Suyu üç yudumda oturarak içmek
- Evden çıkarken aynaya bakmak
- Sabah hiç birşey yapmadan önce elini yüzünü yıkamak.
- Tebessüm etmek.
- Yanında ayna taşımak.
- Yanında tarak taşımak.
- Yatmadan önce dişlerini temizlemek.
- Yanına gelen çocuklara güzel muamele etmek onlara dua etmek.
- Davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.
- Dua ederken ” Subhane Rabbiyel aliyyül ağlel vehhab ” ile başlamak.
- Sofra hazırlanırken yardımcı olmak.
- Büyükleri sofraya oturmadan sofraya oturmamak.
- Yemeğe başlarken Besmele çekip Allah’a vermiş olduğu nimetler için şükür etmek.
- Sağ eliyle yemek.
- Ağızda yemek varken konuşmamak gülmemek.
- Yemek seçmemeye özen göstermek.
- Lokmasını ve aldığı yemeği bitirmek.
- Toplu yemek yenirken herkes yeyip bitirmedikçe sofradan kalkmamak.
- Yemek bitince “Elhamdülillah” demek.
- ALLAH yolunda çektiğimiz sıkıntıları söylememek.
- Yemeği yapana teşekkür etmek.
- Sofra kaldırırken yardımcı olmak.
- Gezinerek yemek yememek.
- Acıkmadan yemek yememek.
- Yemek tabağını iyice sıyırmak.
- Meyveleri sağ elle yiyip çekirdeğini sol elle çıkarmak.
- Gömleğin düğmelerini aşağıdan yukarı doğru iliklemekçözerken yukardan aşağı doğru çözmek
- Yeni bir elbise edindiklerinde onu cuma günü giyerlerdi
- Akşam olduğunda ışığı yakmadan önce perdeleri çekmek.
- Her gün ölümü düşünmek
- Haksızlığın karşısında susmamak
- Her gün saçları iki kez taramak.
4 Şubat 2014 Salı
2 Kafadar'ın Güncel Blogu
Blog yazmak zor iştir. Her önüne gelen blog açar , her önüne gelen bir hevesle bir heyecanla bir şeyler karalar ama sonrası gelmez. Blog tutmak konusunda en zor olanı güncel konular üzerine blog tutmaktır.
Bugün sizlere bir blog tanıtımı yapacağım. 2 Kafadar'ın Güncel Blogu olan bu blog güncel konular üzerine makalelerin/yazıların yayınladığı bir blogdur.
Alışveriş, Din, Eğitim, Film, Finans, Gezi, İnternet Siteleri, Otomotiv, Sağlık, Seyahat, Teknoloji, Yeme-İçme gibi konularda bir çok yazı bulabilirsiniz.
Oldukça ilginç konular üzerine yazılarında bulunduğunu hatırlatmak isterim. Örneğin; ''Nasıl Futbol Hakemi Olunur?'' isimli yazı çok dikkatimi çekmişti.
Daha önce hakem olmak için nelerin gerektiğini, nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini, hangi şartların bulundurulması gerektiğini düşünmemiş ve bu konu üzerine hiç bilgi sahibi olmamıştım. Bir hayli ilginç oldu benim için...
Spor Salonu seçerken neler dikkat etmemiz gerektiğini,doğalgaz tasarrufunun nasıl yapıldığını, araba tutan insanın ne yapabileceğini bu blogdan öğrenebiliyoruz.
Bir tek eksikliği yok mu derseniz, güzel bir logo tasarlayabilirler diyebilirim.
2 Kafadar'ın Güncel Blog'unu takip ettiğiniz bloglar listesine almanızı tavsiye ederim.
Vural Egemen Sarıgöz
2 Şubat 2014 Pazar
Arrow Dizisini İzliyorum
Yabancı dizileri seviyorum. Bizim Türk dizileri gibi uzun uzun hikayeyi anlatmıyorlar. Konuyu sündürmüyorlar. En uzun bölümü 40 dakika sürüyor. Daha önce Vampir Günlüklerini izlemiş ve 'İzlemek için kaliteli bir şeyler arıyorsanız; Vampire Daires'' isimli yazıyı sizlerle paylaşmıştım. Bu defa sizlere Arrow dizisinden bahsedeceğim. Daha çok olmadı izlemeye başlayalı ancak 3. bölüme kadar nefessiz geldiğimi söyleyebilirim.
Arrow dizisi bir Amerikan yapımı aksiyon-macera yüklü bir yapımdır. Robbin Hood isimli süper kahramanın çağımıza uyarlanmış hali diyebiliriz. Yine bir yay ve ok mevcut ancak bu yay ve oklar çağa ayak uydurmuş son teknoloji ile donatılmıştır.
Kahramanımız Oliver Queen babası ile çıktığı bir gemi gezintisinde gemi batar ve kız arkadaşı gemi kazasında ölür. Babası oğluna bir takım şeyler anlatır ve Starling Şehrine adalet getirmesi için yaşaması gerektiğini ona anlatır. Şehrin zenginleri hakkında bilgiler verir ve suçlarını anlatır.
5 yıl sonra adada bulunur ve evine getirilir. Geldiğinde babasına söz verdiği gibi, adalet için savaşmaya başlar.
Gündüzler, zengin bir miras yedi gibi dolaşırken gece hak ve adalet için savaşır.Gündüz külahlı gece silahlı dediğimiz türden birisidir.
Dizinin konusu oldukça ilginç ve bir o kadar da sürükleyici..
İzlemek için tercih edebilirsiniz. Güzel dizidir.
Dizinin karakterlerine göz atalım.
Oliver Queen nam-ı diğer Arrow - Yeni süper kahramanımız... Zengin milyarder bir babanın tek oğlu...Geçirdiği bir tekne kazasının ardından tam beş yıl bir adada yalnız başına hayatta kalmaya çalışan Oliver Queen, 5 yıl sonra bulunduğunda artık eski Oliver değildir. Babasından aldığı isimlere savaş açacak ve Starling City'deki haksızlıkların hesabını müsebbiblerinden tek tek soracaktır. Adada geçirdiği zaman boyunca okçuluk gibi birçok yetenek geliştiren Oliver, kendisine yarattığı Green Arrow karakteriyle şehirde fırtına gibi esmeye başlar.
Moria Queen - Oliver'ın annesi - Moira, kocasını kaybeden, oğluna beş yıl sonra kavuşan masum bir kadın olarak görünse de, bu görünüşünün altında tahminimizden fazla hinlik gezdiğini ilk bölümden itibaren anlamaya başladığımız bir karakter.
Thea Queen - Oliver'ın kız kardeşi-Oliver'ın kız kardeşi, Moria'nın kızı olan Thea, babası ve abisinin öldü sanıldığı beş yılda çok değişmiş, asi bir genç kız olmuştur. Hatta Oliver kazadan önce nasılsa aynı ona benzemiş, partilerde sabahlayan, alkol ve uyuşturucu kullanan biri olmuştur. Zamanla Arrow'un yandaşlarından biri olacak mı merakla bekleniyor..
Tommy - Oliver'ın kankası , en iyi arkadaşı...İyi bir aileden gelen Tommy, Oliver'ın kazadan önce en yakın arkadaşıydı. Oliver'ın bulunmasının ardından, onun gündelik hayata adaptasyonuna yardımcı olmaya çalışıp, Obama'dan, Lost'tan, Twilight'tan bahseden Tommy'nin çizgi romandaki gibi bir başka okçuya dönüşüp dönüşmeyeceği şimdilik bilinmiyor..
Detektif Quentin Lance - Gemi kazasında Oliver'ın yanında bulunan ve gemi kazasında ölen Sarah'ın aynı zamanda Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel'ın babası.. yani süper kahramanımız Laurel'i kardeşi Sarah ile aldatıyordu...Ölen Sarah ve Laurel Lance'in babası olan Dedektif Quentin'in tek amacı kızını ve şehrini korumaktır. Çizgi romandaki adı Larry Lance olan Quentin, kızının ölümüne sebep olduğuna inandığı için Oliver'dan nefret etmektedir.
Laurel Lance - Esas Kız - Avukat - Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel Oliver'ın yokluğunda okumuş ve kendini şehrindeki haksızlıklara karşı savaşmaya vermiş idealist bir avukat olmuştur. Bunca yıldır Oliver'ın da öldüğünü düşünen Laurel'in esas yarası, tekne kazası sırasında kız kardeşi Sarah'nın da Oliver ile birlikte teknede olması ve kazada ölmesidir. Çizgi romana göre Laurel, çığlığı ile ünlü Black Canary'ye dönüşecek.
Deadshot ya da gerçek adıyla Floyd Lawton, aslen Batman'in baş düşmanlarından biri olarak ilk kez 1950 yılında ortaya çıkmış. Vücudu kurbanlarının isimlerinin dövmeleri ile dolu olan Deadshot, hedefini asla şaşırmayan usta bir nişancı olarak bilinir ve dürbün vazifesi gören bir gözlük takmaktadır. Dizide ilk olarak 3. bölümde karşımıza çıkıyor.
Oliver'in sürekli koruması olan John Diggle (David Ramsey) daha sonra adalet için Oliver'in savaşına katılır.
Arrow dizisi bir Amerikan yapımı aksiyon-macera yüklü bir yapımdır. Robbin Hood isimli süper kahramanın çağımıza uyarlanmış hali diyebiliriz. Yine bir yay ve ok mevcut ancak bu yay ve oklar çağa ayak uydurmuş son teknoloji ile donatılmıştır.
Kahramanımız Oliver Queen babası ile çıktığı bir gemi gezintisinde gemi batar ve kız arkadaşı gemi kazasında ölür. Babası oğluna bir takım şeyler anlatır ve Starling Şehrine adalet getirmesi için yaşaması gerektiğini ona anlatır. Şehrin zenginleri hakkında bilgiler verir ve suçlarını anlatır.
5 yıl sonra adada bulunur ve evine getirilir. Geldiğinde babasına söz verdiği gibi, adalet için savaşmaya başlar.
Gündüzler, zengin bir miras yedi gibi dolaşırken gece hak ve adalet için savaşır.Gündüz külahlı gece silahlı dediğimiz türden birisidir.
Dizinin konusu oldukça ilginç ve bir o kadar da sürükleyici..
İzlemek için tercih edebilirsiniz. Güzel dizidir.
Dizinin karakterlerine göz atalım.
Oliver Queen nam-ı diğer Arrow - Yeni süper kahramanımız... Zengin milyarder bir babanın tek oğlu...Geçirdiği bir tekne kazasının ardından tam beş yıl bir adada yalnız başına hayatta kalmaya çalışan Oliver Queen, 5 yıl sonra bulunduğunda artık eski Oliver değildir. Babasından aldığı isimlere savaş açacak ve Starling City'deki haksızlıkların hesabını müsebbiblerinden tek tek soracaktır. Adada geçirdiği zaman boyunca okçuluk gibi birçok yetenek geliştiren Oliver, kendisine yarattığı Green Arrow karakteriyle şehirde fırtına gibi esmeye başlar.
Moria Queen - Oliver'ın annesi - Moira, kocasını kaybeden, oğluna beş yıl sonra kavuşan masum bir kadın olarak görünse de, bu görünüşünün altında tahminimizden fazla hinlik gezdiğini ilk bölümden itibaren anlamaya başladığımız bir karakter.
Thea Queen - Oliver'ın kız kardeşi-Oliver'ın kız kardeşi, Moria'nın kızı olan Thea, babası ve abisinin öldü sanıldığı beş yılda çok değişmiş, asi bir genç kız olmuştur. Hatta Oliver kazadan önce nasılsa aynı ona benzemiş, partilerde sabahlayan, alkol ve uyuşturucu kullanan biri olmuştur. Zamanla Arrow'un yandaşlarından biri olacak mı merakla bekleniyor..
Tommy - Oliver'ın kankası , en iyi arkadaşı...İyi bir aileden gelen Tommy, Oliver'ın kazadan önce en yakın arkadaşıydı. Oliver'ın bulunmasının ardından, onun gündelik hayata adaptasyonuna yardımcı olmaya çalışıp, Obama'dan, Lost'tan, Twilight'tan bahseden Tommy'nin çizgi romandaki gibi bir başka okçuya dönüşüp dönüşmeyeceği şimdilik bilinmiyor..
Detektif Quentin Lance - Gemi kazasında Oliver'ın yanında bulunan ve gemi kazasında ölen Sarah'ın aynı zamanda Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel'ın babası.. yani süper kahramanımız Laurel'i kardeşi Sarah ile aldatıyordu...Ölen Sarah ve Laurel Lance'in babası olan Dedektif Quentin'in tek amacı kızını ve şehrini korumaktır. Çizgi romandaki adı Larry Lance olan Quentin, kızının ölümüne sebep olduğuna inandığı için Oliver'dan nefret etmektedir.
Laurel Lance - Esas Kız - Avukat - Oliver'ın eski kız arkadaşı Laurel Oliver'ın yokluğunda okumuş ve kendini şehrindeki haksızlıklara karşı savaşmaya vermiş idealist bir avukat olmuştur. Bunca yıldır Oliver'ın da öldüğünü düşünen Laurel'in esas yarası, tekne kazası sırasında kız kardeşi Sarah'nın da Oliver ile birlikte teknede olması ve kazada ölmesidir. Çizgi romana göre Laurel, çığlığı ile ünlü Black Canary'ye dönüşecek.
Deadshot ya da gerçek adıyla Floyd Lawton, aslen Batman'in baş düşmanlarından biri olarak ilk kez 1950 yılında ortaya çıkmış. Vücudu kurbanlarının isimlerinin dövmeleri ile dolu olan Deadshot, hedefini asla şaşırmayan usta bir nişancı olarak bilinir ve dürbün vazifesi gören bir gözlük takmaktadır. Dizide ilk olarak 3. bölümde karşımıza çıkıyor.
Oliver'in sürekli koruması olan John Diggle (David Ramsey) daha sonra adalet için Oliver'in savaşına katılır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)