8 Ağustos 2012 Çarşamba

Turan Jeo-Politiğinde Hamlelerimiz


Turan en kısa ve sade tanımıyla ;’’Tüm Türklerin tek dil, tek bayrak , tek vatan toprağı üzerinde tek devlet olarak bir arada olması’’ demektir. Bundan daha sade ve daha anlaşılabilir bir tanımı yoktur. O halde amacımızdan sapmadan , kavram kargaşasından uzak bir şekilde konu başlığımızı ele almalıyız. 
Dünya ,birliklerle güç gösterisi  yapan devletlerin sahnelediği oyunları izlemektedir. Hem siyasi , hem kültürel hem de inanç yönünden ortaya konan stratejik çalışmaların birlik desteği ile haklılığı ve taraftar desteği artmaktadır. Bakınız , dünya tarihi boyunca Türklerin dünyaya hükmettiği süre azımsanmayacak kadar önemlidir. Atalarımızın Cihan Hakimiyeti mefkuresi ve İlay-ı Kelimetullah davası bizim davamızın ne kadar haklı bir dava olduğunu tarih boyunca gözler önüne sermiştir. Bu gün her Türk bu aziz ve yüce davanın bir mensubu olmaktan gurur ve şeref duyar . 

Turan adının ve ülküsünün anlamını idrak etmek yerine amacını kavramak, bu mücadele esnasında yapılacak en mühim davranışlardan biridir. 
Amacımız nedir , Turan’ın amacı nedir,bu amaç doğrultusunda neler yapmalıyız ve ne gibi imkanlarımızı seferber etmeliyiz? 
Turan yani Türk Birliği dünya  stareteji,savaş ve siyaset arenasında bir hamlenin ismidir. Yüz yıllardır ülkülerimize damgasını vuran bu hamle sayesinde hem düşmanlarımıza korku hem de dostlarımıza güven vereceğiz.
Elbetteki bir çok yapılması gereken çalışma ve proje vardır .Türk Birliği yada Turan’ın gerçekleşmesi için bir çok öğenin arzettiği önem kadar kültürel hamlelerimizde önemli ve ehemmiyetlidir.

Türk Kültürü tarihle yaşıttır cümlesini kursak yanlış bir ibare olmaz. Türk’ün kültürü deyince dünya üzerinde kurulmuş tüm medeniyetlerde izlerini ve halen günümüz medeniyetlerine etkisini görebiliriz.

Türk’ün Kültürü sadece kültür ana başlığından ibaret değildir. Kültür kavramının altını doldurabilecek tek uygarlıktır.Sanat,Edebiyat,Ahlak,Aile,Hukuk,Siyaset,Spor,Mutfak,Savaş gibi bir çok konu altında Türk’ün kültürünü derin bir şekilde görürüz.

Jeo-politik açıdan , Kültürel açıdan bu gün hala derin bir mana da da olsa Türk Hükümranlığını tüm dünya medeniyetlerinde görmek mümkündür.

Bu bağlamda Türk Kültürünü benimseyen ve Türk Kültürüne göre düzen ve nizam kuranların uzun zamanlar hükümranlık sürdüğü aşikardır. Günümüzün süper gücü olarak görülen Amerika Birleşik Devletleri barış vaadiyle girdiği tüm ülkelere Demokrasi götürdüğünü iddia ederek Meclis ve hükümet ikilemesi ile yönetilmesi hususunda baskılar gerçekleştirmektedir. Halbuki Amerika’nın kendisi Osmanlı Modeli olan Başkanlık ile yönetilmektedir. Osmanlı’da ki vilayet sistemini eyalet olarak yürütmektedir. O dönemin tekfurlarına şimdilerde vali dendiğini hepimiz biliyoruz. Osmanlı’nın 600 sene hükümdarlığını sürdürdüğünü ve Amerika’nın kısa tarihine rağmen şu an dünyanın süper gücü olduğunu idrak edersek Türk’ün Yönetim kültürünün ne derecede önem arz ettiğini görürüz…

Tüm dünya Türklerinin kurduğu bağımsız devletler ile özerk cumhuriyetlerin yanına diğer Türk topluluklarını da aynı zihniyetle yani tek başkanlık sistemi ile Türkün büyük ülküsü olan Tek dil, Tek Devlet Tek Bayrak Tek millet kavramını Turan ideolojisi ile birleştirdiğimizde yeniden dünyayı ayaklarımızın altına sermemiz kaçınılmazdır.

Türk’ün pasif gibi göründüğü çağımızda dahi kudretini göz ardı etmek ahmaklık ve bu kudretten kaynaklanan imkanları kullanmamak ise gaflettir.

 Bağımsızlığını kazanmış Türkiye’de dahil  7 devletimizin kudretleri ve imkanları nelerdir?
Bu 7 devletimizin hem coğrafi hemde politik açıdan kilit noktalarda olduğunu göz ardı edemeyiz. Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında köprü konumunda olduğu gerçeğini bu gün tüm dünyanın kabul etmiş olması toprak ve coğrafi konumdan ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

Azerbaycan günümüzde Ermenilerin ve Ermeni yandaşlarının topraklarımızdan toprak çalma ayinleri yaptığını düşünerek Azerbaycan’ın Tek Devlet çatısı altında toprağını birleştirmemiz Azerbaycan’a komşu olan Ermenistan için can alıcı bir hamle olacaktır. Tabiri caiz ise Azerbaycan’ın da katılımıyla kurulacak olan Turan Devletinin yanında Ermenistan devede kulak kalacaktır. Azerbaycan, doğal gaz, petrol ve demir cevheri bakımından zengin kaynaklara sahip bulunmaktadır. Ham petrol üretimi 2011’in ilk 6 aylık döneminde  günlük ortalama 600,000 varile ulaşmıştır. Bu rakam her geçen gün Petrol uğruna dünyayı kana bulayan Amerika ve onun karşısında Süper güç olma hayaliyle yanıp tutuşan Rusya’nın iştahını kabartmaktadır. Kurulacak olan Turan devletine Azerbaycan’ın katılımı ile tüm bu kaynaklar Türk’ün gücüne güç katacaktır. Ermenistan’ın Rusya ile iş birliği yaparak kanattığı yaramamız olan Karabağ’ın tek çözümü yine Turan Devletidir.

Kazakistan her şeyi bir kenara bırakıp sadece yüzölçümünü ele almamız durumunda dahi katılımıyla Turan Devleti’ne ne kadar güç katacağını görmek mümkündür. Şu an ki yüz ölçümü sadece Batı Avrupa’nın yüzölçümünden daha büyüktür. Dünyanın 9. Büyük yüzölçümüne sahip olan Kazakistan yeraltı kaynakları bakımından Türk Devletleri arasında en zengin ülkesidir. 

Kırgızistan’ın Türk devletleri arasında en fakir olmasının sebebi yeraltı kaynaklarını,madenlerini ve tarım alanların doğru kullanamamasından kaynaklanmaktadır. 2009 yılında Kırgızistan’da araştırma yapmak amacıyla giden bir Amerika’lı yazar (Martin Vasgare – Giz Yer) kitabında şu notları vurgulamaktadır. ‘’Kırgızistan’ın imkanları yani madenleri ve yeraltı kaynakları Amerika’nın elinde yada güdümünde olsa buralar New York kadar ışıltılı olurdu’’diyor. Bu notlardan da anlaşılacağı üzere doğru kullanılmayan kaynaklar var. Kırgızistan’ın Turan Devleti’ne katılımıyla hem kaynakları doğru bir biçimde değerlendirilecek hem de kaynakları ile Turan Devleti’nin gücüne güç katacaktır.

Özbekistan’ın coğrafi konum açısından komşu olduğu diğer Türk Devletleri bakımından önem arz etmektedir. Özbekistan’ın Bölgede en güçlü sanayisi olan ülkelerden birisidir. Özellikle son dönemlerde otomotiv sanayinde ilerlediğini, Rusya’nın Özbekistan’dan ithal ettiği otomobil sayısından görebiliyoruz.  Rusya  2010 yılında aylık ortalama ile Özbekistan’dan 83,330 otomobil ithal etmiştir.Özbekistan’ın gelişmiş ve gelişmekte olan sanayisi ile Turan Devleti’ne katılımıyla Türk’ün gücüne güç katacaktır.

Türkmenistan o bölgede en gelişmiş ülkelerden birisidir. Ordusunun gücünü bu gün tüm dünya kabul etmiştir. Yeraltı kaynakları ve sanayisi Avrupa’nın gelişimi hızla süren ülkeler listesindedir. Türkmenistan’ın katılımıyla kurulacak olan Turan Devleti’nde güç kaçınılmaz olacaktır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geçmişten günümüze halen dünyanın gözüne batan ve hatta sorun olarak tabir edilen bir durumla karşı karşıyadır. Kurulacak olan Turan Devleti’ne katlımı ile Kıbrıs sorunu ve bu ülkedeki Türk Milleti’nin sorunları çözüme kavuşacaktır. Dünyanın gözünde Türkiye’nin koruması altında görünen ve şu an aciz konumunda bulundurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Turan Devleti’nin bir parçası olacak ve ada olmasıyla, politik ve coğrafi konumu ile gücümüze güç katacaktır.

Diğer Özerk cumhuriyetlerin ve topluluklarında Turan Devleti’ne katılımıyla süre gelen sorunlarımızı çözmeye yetecektir. Esir Türklerin tüm dertleri ve gördükleri işkence bitecek Turan Devleti’nin refah ve huzur dolu ortamında yaşayacaklardır. Çin’in ve Rusya’nın özerliklerimize ve topluluklarımıza ettiklerini dünya kamuoyundan gizli tutulsa da bilmekte ve görmekteyiz. Kurulacak olan Turan Devleti’ni yalnızca güç odaklı bir ülkü olarak değil dünya üzerinde nerde başı dertte bir Türk varsa derdine derman , yarasına merhem olmak , sıkıntılarını gidermek için kurulmuş bir iktidar olarak görmemizde gerekir.

‘’Yeni bir Osmanlı’ya ihtiyaç vardır’’ tezinin cevabı kurulacak olan Turan Devleti’ndedir. Tüm dünyayı ayaklarımızın altına serecek olan bu Büyük Turan Devleti tüm Türklerin hedefi ve özlemidir.
Bir gün tüm Türkler’in Tek Vatan,Tek Bayrak,Tek Dil, Tek Din altında birleşip Büyük Turan Devleti’ni kuracağından şüphem yoktur.
Vural Egemen SARIGÖZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder