20 Kasım 2012 Salı

İnternetteki Bilgi Kirliliği ve Üzerimizdeki Etkileri


İnternet şüphesiz ki çağımızın en büyük icatlarından birisidir.Neredeyse her anımızda internet var. Eğlence amaçlı , vakit geçirmek için kullandığımız internet bir yana artık iş dünyasının dahi vazgeçilmezi olmuştur. İşyerlerimiz de yazışmalar için , iletişim için interneti kullanırız değil mi?

Bir çok kolaylığı da beraberinde getirmiştir. İş arayan bir kişi eskiden bütün gazeteleri kontrol ederdi kendine göre bir iş bulabilmek için , iş verenler gazetelere , iş yeri dükkanlarının camlarına ilanlar verirdi işçi bulabilmek için halbuki şimdi  iş arayan içinde işçi arayan içinde herşey bir tık kadar kolay...

İnternetin bir başka yönünü , bilgi alış veriş özelliğini düşünürsek , internetin kullanılmaya başladığı günden bu güne uçsuz bucaksız dev bir ansiklopedi diyebiliriz.

İnternet kirliliği belki yanlış bir tabirdir İnternetteki bilgi kirliliği demek daha doğru olabilir. Doğru zamanda doğru şekilde kullanıldığında insanlık için çok faydalı olan internet bilinçsiz ve menfaatçi kullanıcılar yüzünden dev bir ansiklopedi olmaktan çıkmış bir çöplüğe dönüşmüştür.

İnsanlar bildikleri yada bilmedikleri konularda fikir beyanında bulunuyor , çok güvenilir sitelerde bile rastladığımız doğruluğu teyit edilmemiş bilgiler sanki doğruymuş gibi önümüze konuyor. Bu durumda doğru bilgiye ulaşmak isteyen kullanıcı zor durumda kalıyor. Üstelik yanlış bilgilerin doğruluğunu araştırmadan tekrar kopyala yapıştır yaparak kendi mecralarında yayınlayanlar da eklenince doğru bilgiye ulaşmak samanlıkta iğne aramaya benziyor. Hal böyle olunca gerçekten doğru bilgiyi yayınlamış olanlar da zan altında kalıyor. Bilgiye ulaşmaya çalışan kişi iki farklı bilgiye rastladığında birinden birisini doğru kabul etmek zorunda kalıyor belki de yanlış olan bilgiyi doğru kabul ederek büyük bir yanlışa alet oluyor.

Bilgiye ulaşmak için kullanılan en büyük yardımcılarımız muhakkak ki arama motorlarıdır. Google gibi, Yahoo gibi , Yandex gibi , Bing gibi arama motorları sayesinde insanlar aradıkları bilgiye kısa sürede ulaşabilme imkanına sahipler.Arama motorlarında üst sıralarda çıkabilmek adına yapılan türlü türlü hileler bilgi kirliliği dediğimiz olayı oluşturmaktadırlar. Arama motorlarınca indexlenmiş sayfalara bazen ulaşamayız. Bir süre yayın yapmış daha sonra yayından kaldırılmış bir çok sayfaya ulaşamayız ama motorları bu sayfaları sonuç olarak önümüze koyar. Arama motorlarını aldatmak için kullanılan sadece  etiketler ile yayın yapan siteler hit kaygısı güderek ulaşılmaya çalışan bilgiden ziyade insanları o bilgiye götürecek anahtar kelimeler ile sitelerini boyarlar.  Tabi ki suç arama motorlarında değil arama motorlarını kullanarak insanları aldatanlardadır. Google bu konudaki serzenişleri dikkate almış olacak ki özgünlük adını verdiği bir değer ile siteleri yeniden indexleme yolları aramaya başladı. 

Blog siteleri vardır , bir hevesle açılıp bir kaç anahtar kelime girilerek açılmış daha sonra beceremeyip yarıda bırakılmış ve öylece yayında kalmış bloglar vardır. Kirliliğin bir başka boyutunu maymun iştahlı blog sahipleri yapmaktadır.  Bu durumda iki mükellefe görev düşmektedir. Yayın yapanlar ve İnternet kullanıcıları şeklindedir. Yayın yapanlar doğru bilgiyi özgün bir şekilde ulaştıracak , kullanıcı da bilgi kirliliğine yol açan siteleri , sayfaları , blogları şikayet edecek. İster yayıncı olun ister kullanıcı her halukarda sorumluluk sahibi olmalıyız . 

Vural Egemen SARIGÖZ
20.11.2012


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder