13 Ocak 2013 Pazar

Demedi Deme

Başbakanımız,  dolayısıyla hükümetimiz Terör sorununu çözmek için elinden geleni yapıyor o kadar çok çaba sarf ediyorlar ki bu çabaların hepsi birer tavize dönüştü. Zaten bu çabaların,  en başından beri birer taviz olduğunu anlamamak için kör olmak gerekirdi. 

Hepiniz hatırlarsınız , internette çokça izlenen videolar arasındadır. Rahmetli Alparslan Türkeş'in , Orhan Doğan ile yaptığı bir tartışmada sarf ettiği sözleri hatırlayınız. Orhan Doğan,  ''Türkiye'de Kürtler kendi ana dilleri ile eğitim görsünler'' sözü üzerine , önce dünyada bunun örneği olmadığını vurgulamış , ardından laf söz anlamayan Orhan Doğan'ı topa tutmuştu. ''Bu Ülke'de kürtçe ana dilde eğitim verilsin demek bu ülkeyi bölmek demektir , bu ülkeyi sizlere böldürtmeyeceğiz, gerekirse kanımızı da dökeceğiz'' demişti. 

O dönemde bırakın ''Kürdistan, özerklik , Apo'ya Af , PKK'lılara iyileştirme'' gibi söylemleri , kürtçe konuşan bir vatandaşın art niyeti sorgulanıyordu. Haklıydıkta , sorgulamalıydık da , dağdaki pkk'lı da kürtçe konuşuyor , şehirdeki kürt kardeşimiz de kürtçe konuşuyor. Dağdakinin niyetinden şüphemiz yok ama şehirdekinin niyetini nereden bileceğiz.

Bu teröristler halk ile iç içe yaşıyorlar , halkın içinde geziyorlar, bazı halktan kişiler kasıtlı bunlara göz yumarken , bazısı korkudan sesini çıkaramıyor. 

Bu gün geldiğimiz noktaya bakınız. Abdullah Öcalan her gün avukatları aracılığı ile pkk'ya talimatlar yağdırıyor. Başbakanımız , devlet adamlarımızı Apo ile görüşmek üzere imralı'ya gönderiyor , ardından da Apo'nun ağzından çıkacak iki çift söze kulak kesiliyor. Başbakan Seyahat dönüşü kendisine uzatılan mikrofonlara '' Abdullah Öcalan'ın odasına televizyon koyulması talimatı verdim'' diyerek bu milleti keriz yerine koyuyor. 

Bu gün Abdullah Öcalan'a LCD Televziyon verildi. Görevli bir teknisyen gelip televizyonu mont etmiş.

Bakınız Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarına bakınız , sanki bu ülkenin sahibi kendisi gibi koskoca Türk Milleti'ne meydan okuyor. 

Bu topraklar , bu millet , bu vatan binlerce evladını şehit verdi , yüzlerce bebeği katledildi. Onlarca anne , baba kurşuna dizildi. Bu millet bunları ne çabuk unuttu.

AKP'nin devlet adamlarını PKK ile aynı masaya oturtmak ile bir yanlışa imza atmıştır. Bu milletin en kötü huyu , çok çabuk unutmasıdır. Bir güzel huyu da vardır ki ayranı kabarınca ala aşağı eder.

Tayyip Erdoğan  dolayısıyla bu hükümet gün geçtikçe milletin ayranını kabartmaktadır. Bu millet eninde sonunda yeter diyecektir ama umudum o dur ki çok geç olmadan demesidir.

Bakalım , Tayyip Erdoğan , Hükümet neler yapmışlar. Belki terkar etmekte fayda vardır. Unutanlara hatırlatılır.


Sen ‘Ne mutlu Türküm diyene’ dersen,doğal olarak etki tepkiyi doğurur ve o da ‘ne mutlu kürtüm diyene’ der. Yahu milletin bütünlüğü ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadesi ile sağlanır mı? Osmanlı 30′u aşkın etnik gurubu ümmet düşüncesiyle bir arada tuttu.Biz de inanç birliği ile tutacağız”…
Demek ki Tayyip Erdoğan Atatürk'ten daha akıllı , daha ileri görüşlü ki , ''Ne Mutlu Türk'üm Diyene!'' sözüne kota koyuyor. Yahu Tayyip Efendi , Atatürk ''Ne Mutlu Türk'üm Diyene!'' derken neyi kastediyordu. Atatürk şunu diyemez miydi ? '' Ne mutlu Türk olana'' demedi çünkü bu topraklar üzerinde yaşayıp da kendisini Türk hisseden herkes Türk'tür. 

Bu anayasa ırkçıdır!..Bir taraftan Türklük aleyhine konuşturtmuyor, bir kürdün kalkıp da Türk aleyhine konuşmasını suç unsuru telakki ediyor, ama bir kürdün aleyhine konuştuğun zaman onu suçlamak değil alkışlıyor!..
Bakınız , Anayasamıza ırkçı diyor. Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti ise Türk'e laf etmek suç olacak , Devletin adını Kürdistan yap bakalım , Bir tane kürd'e laf edebilir misin?

Bütün televizyon kanalları tekelinde , bütün gazeteler emrinde, yaz dediği yazılıyor , oynat dediği oynatılıyor. Devletin temellerine dinamitleri döşüyorlar patlatmaları an meselesidir.

Velhasılı Güzel Ülkem'in Güzel İnsanları...

Bir gün uyandığımız da Apo'nun nasıl ki gizli gizli Bursa'da bir misafirhane'de kaldığını öğrendiysek , İmralı'dan çıkıp evine gittiğini de öğrenebiliriz.


Nasıl ki , Habur'da Dağdan inen pkk'lılar davul zurna ile karşılandıysa , Apo'nun İmralı'dan çıkışıda şölenlerle kutlanabilir.

Nasıl ki , Apo ile görüşmeler yapabilmek için sıra giren siyasiler olduysa , Apo'dan icaet almak isteyen siyasetçilerde olabilir.


Nasıl ki , bu gün Apo'nun bir sözü ile Pkk'nın silah bırakacağı savunuluyorsa , Apo içeriden çıkıp bir sözü ile Ülkeyi talan edebilir.

Demedi deme Vatanımın Yüksek Vasıflı Türk'ü demedi deme....

Vural Egemen Sarıgöz
13.01.2013



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder