26 Temmuz 2013 Cuma

Puanların Düşmesiyle İlgili Açıklama

Bu blogu okuyan 2014 YGS-LYS adayları puanların düştüğünü görünce ilginç tepkiler verdi eminim. 

Hatta şu anda birileri  "Oh oh yeni nesil eskiler kadar akıllı değil :9" şeklinde söylenip göbek atıyor olabilir. :)))

Yeni yazılar üzerinde çalışmaya başladım Ağustos 1'e kadar garanti geliyor. Yazmaya yazmaya hem ben paslanmışım hem de paragraf çözme gibi önemli ve zor bir yazı üzerine çalışıyorum, oldukça uzun da. Lütfen anlayış gösterin.

Puanların düşmesiyle ilgili şu açıklamayı yapayım ama:

Arkadaş blogumda daha önce de bahsettiğim gibi bu sene Matematik çok zordu. Fizik'te sayısal sorular çok kolaydı ama bir sürü sözel soru vardı. (modern fizik ağırlıklı olmak üzere, kimsenin sallamadığı ışınlardan bile soru geldi.) "İlginç" bir sınavdı. Geometri ve Kimya'nın Organik kısmı ise geçen yıllara göre nispeten zor sayılırdı. Bir tek Biyoloji ,nedense, kolaydı.

Bu yüzden puanlar düştü. Şöyle söyleyeyim ben puanımı fen sınavından çıktığım gibi hesapladım, gerçekte de aynı puan geldi. 2012 Sıralamasına 5500. filan oluyordum. "Ama sınavlar zordu." diyip kendimi 3000. ilan ediverdim. Sıralama ise ilginç bir şekilde 1700 küsür geldi.

Buradan çıkaracağınız ders sınav ne zorlukta olursa olsun bu sınavlara insanların girdiği için puanın pek önemli olmadığı. Puan sadece şurada işe yarar; puanınızı hesaplarsınız, sıralamanıza bakarsınız, eğer girdiğiniz sınavdan nispeten kolay olan bir sınavı alıp yığınsal dağılımlara bakarsınız. Örneğin ben 2012 sıralamasına baktım 5500.yüm. Dedim bu benim minimum sıralamam. Ben en kötü ihtimalle 5500.yüm. İşte puanın yarar sağladığı belirgin tek nokta bu.

Sınavın zor olmasının sonuçları neler? Eskiden LYS orta-kolay bir sınavdı, YGS'de 1 soru 1 dakika olduğundan ve kitap okumayan bir millet olduğumuzdan paragraf soruları çoğu kişinin başına dert olduğundan YGS daha zor bir sınav olarak görülürdü. "YGS'de süre sıkıntısı vardır. LYS'de yoktur. LYS size emeğinizin karşılığını verir." diye öğretildi bize. Bu sene ise YGS 2012'dekinden bir derece zor olmasına rağmen LYS'nin zorluğu YGS'yi unutturdu. İlk defa LYS ile YGS arasında bir uçurum vardı.
Bu arada süre sıkıntısının babası oldu sınavda.

Sonuç olarak YGS'nin bu avantajı bilip kullanan ve LYS kolay olduğu için ortalama bir çalışma yapan, Matematikte zor sorularla uğraşma zahmetine katlanmayan ben Matematikte patladım. (5Y 3B) Geometri'de moralim bozuldu, yayarak yaptım ve orada da süre sıkıntısı oldu. 5 dakika 4 soru salladım. 3Y 1B (Biri tuttu :) ) Fizik'te MEBin kitabını son hafta okumaya karar vermiştim, tembellik edip okumadım, sınavdan çıktığım anda kafa duvarlarda. 7Y da oradan. Kimya 3Y Biyoloji 2Y

Bu netler beni 1152'den 1740'a düşürdü.
Okulda düzenli olarak helalinden "kasan" (çalışan diyemedim) bir arkadaş 1400 küsürden 110'a çekti. Bu önceki senelerde pek yaşanan bir durum değildir eminim. LYS1i ful çekti bu adam. Önceki senelerdekine benzer bir sınav olsa gene ful çekecekti. Ama o zaman lys1i atıyorum 600 tane ful çeken adam varsa bu sene en fazla 150 filandır.
Aynı şekilde başka bir arkadaşım da Matematik'teki bu "bug"dan yararlanıp 3000 küsürden 550'ye çekti. İşin garibi bu arkadaşın fizik bilgisi okulda çok rahat ilk üçtedir. Belki de birinci. Ama fizikte 5 yanlış yapmış. Sözeller onu da vurmuş.
Okul birincimiz (96 not ortalaması vardı, 110. olan çocuğun bile 93 ve 3.oldu o) YGS'de aşırı heyecanlanıp 10000. olmuştu. LYS'de gene bu avantajdan yararlanıp 2800'e çekti.
Bir arkadaş ise 43 Mat 26 geometri yapıp berbat yaptığını sanıp herkesle ilişiğini kesip Fen sınavına girmedi :)))

Gördüğünüz gibi okulda başarılı olup da YGS'de talihsizlik yaşan başarılı öğrenciler şanslıydılar ve haklarını aldılar. Fakat bu sefer de aşağıda yığılmalar oldu. Örneğin bizim dershanede birinci olan kız yukarıdakiler kadar zeki değildi, YGS'de 400 küsürüncü olup LYS'de matta 34.5 net yaparak 1400'e düşürdü. YGS'de 5000. olan arkadaşım da matta 34.5 net yaptı (ki normalde matematiği benden iyiydi.) ve 13000'e düşürdü. (Feni batıktı) İkisinin de mühendislik sıralarını yazdım, mühendisliği en çok etkileyen matematik ve mat netleri ve sıralamaları ortada..

Bu arada mühendislik bölümleri giderek büzülmeye devam ediyor. Tam veriler elimde değil ama bir kaç örnek vereyim. ODTÜ Bilgisayar 5500'den 4700'e filan ilerledi. 9850 ile alan ODTÜ uzaya 8700 ile 0,1 puanla kaçırdı bir arkadaşım. Kısacası mühendislik eski itibarını kazanmaya başladı. Mühendis adaylarına geçmiş olsun, Tıpçılara müjde!!

Önemli Not: Bu yazıyı tercih döneminde yazacaktım ama şimdiden yazayım fikir versin dedim. Tercihlerinizde önemli olan sıralamadır bu aklınızdan hiç çıkmasın. Ve sıralama listesine tercih yapmak da doğru değildir.
Örneğin Boğaziçi mühendisliklerini (eşitlik ağırlık bölümlerinde on numara, ona bir şey diyemem) her tercih rehberinin en üstünde tutan şey Boğaziçi'nin İstanbul'da olup İstanbul'da hatta Marmara'da rakipsiz olması, doğal olarak nüfusu oldukça kalabalık olan İstanbul'da insanların Boğaziçi'ni direkt başa yazmaları. Boğaziçi'yle rekabet edebilecek bir üniversite yok. İTÜ var gibi ama İngilizce eğitimi Boğaziçi kadar iyi değil ve Boğaziçi kadar iyi bir etiket değil. Bilgisayar Mühendisleri piyasada bol bulunmasından dolayı işsiz takılırken ondan daha düşük bir sıradan giren Elektrik Mühendisi kamudaki açıklardan faydalanarak devlette kolayca iş bulabilir.

Sınavın 2014'te nasıl bir hale gelebileceği bilinmez ama zor olsada kolay olsa da siz çalışacaksınız arkadaşlar ve sınavda da zormuş kolaymış hiç aklınıza gelmeyecek. Şu 2 şeyin sınavda aklınızda olması sizi yeterince motive edecektir.

1- Siz yeterince çalıştınız, emeği veren yemeği kapar  (tamam bunu ben şimdi uydurdum :D) sizin sınavda ful çekmeniz gerekmiyor (zaten kimse çekemiyor) elinizden gelenin en iyisini yapmanız yeterli. ;)

2-Sınav nasıl olursa olsun sizinle aynı ayna milyonu aşkın kişi geliyor. Sizin alnınız terliyorsa onlarınki de terliyor. Siz sizin hakkınızın yendiğini düşünüyorsanız onlar da öyle düşünüyor. Siz sistemden şikayet ediyorsanız onlar da. Kalem tutamayacak şekilde sakat değilseniz bu sınavda sadece size karşı adaletsiz olan bir şey yok.

Not: Son cümle aklıma bir şey geldi. Hayır soruların el altından dağıtıldığı filan yok. :) İlüminatiye bağlamamak lazım olayı. 2003 ÖSS Birincisi (Ful çekti) Emre Kaçar için "Feme gidiyor bu soruları verdiler fosforlu kalemle hile yaptı." denildi. Adam Bilkent Elektrik Elektronik gibi oldukça zor bir bölümü 4.00 ile bitirip Stanford'a gitti. ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder