20 Temmuz Güncelleme: 2. yöntemde Fen yerine Türkçe'yle devam etsem diye soranlar oldu, olabilir size bağlı ama ben o sıralamayı Türkçe'yı dar zamana sıkıştırmak daha kolay diye öyle yaptım. (En kolayı da sosyali sıkıştırmaktır 20 dakikada bitirebilmek mümkün.) Gene benim dediğim yöntemden şaşmayın.
YGS 160 dakikadır. 1 soru 1 dakika. Öğrencinin sadece bilmesi değil, soruyu çabuk okuyup çabuk kavraması ve çözümü çabucak bulup uygulaması gerekmektedir.
Bu dördünden birinde başarısız olduğunuzda o meşhur "Bir soruda takıldım, uğraştım uğraştım çıkmadı, zamanımı yedi." tipi soruyla karşılaşmış olursunuz. Bu durumda panik yaptığınızda terlemeye başlarsınız, oturduğunuz sıra size dar gelmeye başlar.
Bunu engelleyebilmek için YGS'den önce bir planınız olmalı ve planı denemeli ve uygulanabilir hale getirip plana alışmalısınız ki gerçek sınavda doğaçlama yapmayasınız. Şimdi size plan konusunda biraz yardımcı olayım:
YGS'de süre sorunu var evet. Birçok öğretmen "YGS bilgi sınavı değildir, LYS bilgi sınavıdır, LYS'de biliyorsan yaparsın, bilmiyorsan geçersin. LYS'de süre sıkıntın olmaz.." derdi. O öğretmenler henüz LYS 2013'e tanık olmamıştı. :)
Arkadaşlar YGS'de süre sorununuz varsa sağlam bir planla ve pratikle aşılabilir. İlk başlarda beyniniz ham olduğu için sınavları yavaş yavaş okuyup çözeceksiniz "Yahu hem sınavı yetiştiremedim, hem de birsürü boşum var ben ne yapıcam yav." diye sızlanacaksınız. Merak etmeyin, YGSye bir-iki ay kala, konuları bitirdiğinizde (tabii yeterli derecede çalışmışsanız.) sınavda boş bırakmadığınız gibi süreyi minimum 20 dakika, ortalama 30-40 dakika arttırabilir duruma geleceksiniz.
Fakat gerçek sınavda bu kadar süre arttırmak kolay değil. Denemede 30-40 arttıran kişi gerçek sınavda son 5 dakikada sınavı bitirir. (Korkmayın, 5 dakika arttırabilmek ve geride kalan 2-3 boşa dönebilmek demek başarılı olmak demek. Sınavı yetiştiremeyip sosyale bakamayan bir çok kişi var çünkü.)
Denemeler genel olarak çıkmış soruların değiştirilmesiyle oluşmuştur, çoğu soru birbirine benzer, denemelerde artık sorulara alışmış halde çözdüğünüz için karmaşık ve üzerinde düşünme gerektiren soruları "Aha! 10 bu." diyerek çözersiniz.
Fakat YGS'de böyle bir durum pek olmaz.
O yüzden hala plana ihtiyacınız var.
"Sınava hangi dersten başlamalıyım?" sorusuna açıklık getirelim.
*Önce istediğiniz bölümü YGSde hangi derslerin yüzde kaç etkilediğini araştırmalısınız.
MF4 için şöyle:
Matematik %14
Türkçe %11
Fen %9
Sosyal %6
(Not: YGS1'de fenin katsayısı 3 Türkçe'nin 2. YGS2'de fenin katsayısı 4 Türkçe'nin 2.
"Ee o zaman ne saçmalıyon gardaş?" demeyin. O puanlar YGS puanı ile üniversiteye
alım yapan bölümler için. YGS'de Türkçeyi batırıp Fen'i süper yapan kişiler malesef az bir miktar gerileyecekler.)
Yüzdeleri gördük, eğer mühendis olmak istiyorsak YGS'de önceliğimiz Matematik. Sosyalin %6'sı var, o yüzden yabana atmamalıyız sosyali de. 40 Sosyal sorusu 27 Fen sorusu gibi.
Derslerin yüzdesi kaçsa ona göre değerlendirmeliyiz, sırayı da ona göre yapmalıyız.
(Not: Tabii soruların zorluğu-kolaylığı da önemli.
Yani bunu sınavdan önce sezemeyiz ama boşlara bakarken buna göre karar verebiliriz.
Örneğin 2 tane boşumuz var, bir tanesi fizik sorusu, eğik düzlemin üzerinde bir cisim var, birkaç kere
vektörler çizerek yaptık, 2 tane farklı cevap bulduk şıklarda yok. Öbür tarafta Türkçe'de upuzun bir paragraf var. Ben paragrafa gider, paragrafla şıkları eş zamanlı okumaya çalışır, şıkları 2-3'e indirip en mantıklısını işaretlemeyi tercih ederim.
Bir tane kimyadan, bir tane de matematikten boşum var.
Matematik sorusu paragraflı bir problem sorusu, soruyu 2 kez okudum ama hiçbir şey anlamadım (bu ygsde pek olmaz gerçi ama lys 2013teki integral sorusunda oldu.) arkada kimya sorusu var. YGS Kimya sorusu, ne kadar zor olabilir ki?
Şimdi, sınava başlamak için zirilyon tane kombinasyonumuz var.
Bir ara arkadaşlarımdan fizik zor diye fizikten başlayanlar oldu.
O kişilerin gerçek sınavda asla fizikten başladığını sanmıyorum.
Çok radikal değişiklikler yapmayın. Önce geometriden başlarım, sonra 5 tane fizik işaretler azıcık felsefeye bakarım gibi fantazilere kapılmayın. Size albenisi olan, fantastik olmayan, sizi güvende hissettirecek 3 tane yöntem sunuyorum:
0-) Sırayla Gitmek: Tr-Sosyal-Mat-Fen
Sakın yapmayın bunu!! Sırayı yüzdelere göre yapın demiştim, bu sıra sizin işinize yaramaz.
1-) Klasik Yöntem : Tr-Mat-Fen-Sosyal
SBS içgüdüsüyle bir çok öğrencinin kullandığı yöntem.
Bu yöntem YGS 2012'de birçok öğrencinin balon gibi patlamasına neden olmuştur.
Bu yöntemi kullanmayı bir an önce kesiniz ve 2. yöntemi kullanınız.
Acı Gerçek: Sınava Türkçe'yle başladığınızda 160 dakikanız. Ilık bir Mart sabahında kitap okumak ne güzel değil mi?
Arkadaşlar bu bir sınav. Siz Türkçe'de 30.soruda başınızı kaldırıp 50 dakika geçtiğini görünce, eyvah! çok yavaş yapıyorum Türkçe'yi bırakmalıyım diyemessiniz. Türkçe en önemli ikinci ders sizin için. Ee daha 5.sorudan olayı farkedip, "Çok yavaş yapıyorum, gideyim Matematik'e de diyemessiniz. Deseniz bile aklınız Türkçe'de kalır.
Fakat birazdan önereceğim yöntemde Türkçe'ye başladınızda 60-70 dakikanız kalacak. (Benim o kadar kalmıştı.) 60-70 dakika sizi öyle bir gazlar ki dış dünyayı unutup tamamen paragraflara konsantre olursunuz. (Tabii paragraf, çözmeye alışıksanız, buna da geleceğiz.)
Sonuç olarak 1.yöntemde veriminiz 2.yöntemdekinden oldukça düşük olacak.
Türkçeyi 60 dakikada bitirirseniz Matematik ve Feni baskı altında yapacaksınız, sosyale muhtemelen bakamayacaksınız. Kısacası normal bir YGS geçirmiş bir öğrenci olup sıyrılamayacaksınız.
Tabii bunu istemiyorsunuz, 2.yönteme gelelim.
2-) Sayısalcının Yolu: Mat-Fen-Tr-Sosyal
İşte geldik baba yola. Öncelikle söyleyeyim, hiçbir öğretmen bunu kullanmamı söylemedi, zaten öğretmenler bu konuda öğrencilere fikir vermekten öteye gitmezler, çünkü her yol aynı kapıya çıkıyor, önemli olan öğrencinin kafasının rahat olması.
Bu yöntem hiçbir sınavda beni yanıltmadı. Çoğu sınavda aynı kalıpları uyguladım.
Öneri: Bu yönteme hemen geçmeyin. Konuların bitmesine az kala veya netleriniz 120yi filan geçtiğinde (tam tarih veremeyeceğim şimdi, unuttum) yani kasım-aralık gibi geçin derim. Çünkü zaten başarısız olduğunu düşündüğünüz ygs denemelerinizde bu yönteme geçip ondan bir mucize beklerseniz,
"Hiçbir işe yaramadı." diyip kesip atma ihtimaliniz de var.
Hangi derse kaç dakika ayırmalıyız, şimdi buna gelelim.
Benim sınavlar genelde böyleydi: (Son haftalarda tabii ki de.)
Matematik: 45-50 dakika (ben yavaştım biraz, daha hızlı çözeniniz olabilir, ama bu yavaşlık YGS'de zararıma olmadı.)
Fen: 30 dakika
Türkçe: 35 dakika
Sosyal: 25 dakika
Oynamalarla son bir haftadaki denemeler 30-40 dakika kala bitmiş olurdu.
En çok yanlışlar fenden çıkardı, fendeki yanlışlar da fizikten oluyordu ve dikkatsizliktendi genelde. Ama pek süreyle alakası yoktu. Yavaş yapsam da böyle olurdu.
YGS'de ise tablom şu şekilde:
Matematik: 50 dakika
Fen: 40 dakika
Türkçe+Sosyal: 60 dakika
Türkçe sosyale ayırdığım net zamanı hatırlamıyorum ama muhtemelen Türkçe 35-40 Sosyal 20-25 arasındadır. Sonuç olarak Türkçe'ye olması gerektiği gibi 40 dakika ayırarak ful çektim. Soruları yavaş okusaydım, "takıntılı öğretmenli" paragrafta zaten doğru kararı çoktan vermişken soru üzerinde ekstra düşünseydim daha mı iyi olacaktı? Hayır. Ben o az zamanın kaldığını gördüğüm anda gelen gazla paragrafları hızlıca okuyup çözdüm. Demek ki Türkçe hızlı çözülebiliyormuş.
Hızlı okumanın mantığı budur zaten, hızlı okuma kursları şu vaadi verir. "Hem daha hızlı okuyun, hem de daha fazla anlayın." Zaten daha hızlı okuyunca daha fazla anlamış olabiliyorsunuz. Çünkü beyni o tamamiyle o işe vermiş oluyorsunuz. Buna sonra değineceğim.
Matematikte süre olarak kendinizi kısıtlamanız saçma, yani Matematikte zaman kaybettiğinizi düşünüp fene geçmeniz saçma olur.
Ama tabii uzun uzun uğraşıp yapamadığınız soruyu elbet terkedeceksiniz ki bunu zaten biliyorsunuz.
Ama soru üzerinde azcık düşünüp doğru çözümü yapar gibi olup, bu uğraştıracak ya, başka sorulara akayım en iyisi demeyin. Bu direkt zaman kaybıdır, o soruya geri döndüğünüzde ilk iş eski ve doğru çözümü silmeniz olacak.)
Matematikte süre konusunda diğerlerinden biraz rahat olacağız dedik ama abartmayın. Denemelerde 50 dakikanın üzerine çıkmamaya çalışın. 60 dakikanın üzeri hepten anormaldir. Böyle bir durumda önleminizi o denemenin içinde değil, sonra kendiniz test veya deneme çözerek alın.
Gerçek sınavda ise çözmek uzun sürüyorsa yapacak bir şeyiniz yok ama o durumla karşılaşmamak için elinizden geleni yapacağınıza eminim.
(Not: Konuları bitirdiğiniz halde 60 dakikanın üzerine çıkıyorsanız muhtemelen basit işlem gerektiren sorularda hata yapmamak için soruları uzun tutuyorsunuz veya problemleri çok yavaş okuyorsunuz ve denklemleri uzun sürede yazıyorsunuz. Bunu aşmak için test çözün.)
Fen diğer üç derse göre nispeten kolay. Fiziği ve Kimyayı çok kolay soruyorlar. Örneğin YGS 2013'te [DİKKAT SPOİLER!] Radyonun sesi yükseltiğinde artan nedir şeklinde bir soruyla karşılaştığınızda hemen aklınıza gelen ilk şık olan genliği işaretleyip geçmelisiniz. Benim gibi üzerinde bir daha düşünüp "Yahu bu frekans ses yüksekliğiydi, burada ses yükseltiliyor demiş." diyip cevabınızı değiştirmemelisiniz.
Bunu yazmadaki amacım "Soru üzerinde fazladan düşünmek her zaman yarar sağlamaz." demek.
Fizik ve Kimyayı 15 saniye bak-çöz şeklinde de çözebiliriz. Ben normalde 30 dakikada çözdüğüm dersi 40 dakikaya yayayarak temkinli davrandım ama siz daha hızlı olabilirsiniz, ama yavaş olmayın. Hızlı olurken de soruları eksik okumayın ve şıkların hepsini okumaya özen gösterin. Aksini yapacaksanız siz de yayın.
Biyolojide sağlam sorular var dikkat edin, üzerinde düşünme gerektiriyor mutlaka.
"Ama iyi de ben Türkçe'yi ilk çözmezsem aklım Türkçe'de kalııır.." Böyle paranoyak düşünceler aklınıza gelmesin. Bu yöntemi birkaç kez uyguladığınızda zaten alışacaksınız.
Sosyale gelirsek, sosyalde eğer çalışmışsanız ve konuları biliyorsanız 20 dakikada 30+ mümkün. Tarihe ilginiz varsa zaten sorular kolay olur 5-6 dakikada halledersiniz. Coğrafyadaki bilgi ağırlıklı sorulardan bildiğinizi tık tık çözün, üzerinde fazladan düşünüp ilk aklınıza geleni değiştirmeyin. Yorum sorularında biraz daha süre kullanabilirsiniz. Felsefede paragrafları Türkçe paragrafı gibi çözmeyin, paragrafa hızlıca göz gezdirin, ana düşünceyi felsefe konusuyla bağdaştırmaya çalışın (örneğin felsefenin bilimle ilişkisi/farkı, konu buysa
paragrafın üzerinde fazla durmadan çok rahat doğru şıkkı bulabilirsiniz.) Filozof adlarına bakın, şıklardaki anahtar kelimelerle filozofları eşleştirin. (Paragrafta Platondan bahsediyor, şıklarda idealar evrenini bulun, Kanttan bahsediyor ödev ahlakını bulun.) Dinde de aynı şekilde paragraflara hızlıca göz gezdirin, dinin cevapları acayip sırıtır bunu unutmayın.
Eğer sosyale geldiğinizde vaktiniz çok azsa fen ve matematikte boşlarınız varsa, yetiştiremeyeceğinizi düşünüyorsanız, tarihi insanüstü bir hızla yapıp (ama soruları ve şıkları doğru okuyarak, buna dikkat edin) coğrafya ve felsefeden bilmediğinizi düşündüğünüz dersi seçin. coğrafyayı seçtiyseniz göz gezdirerek yapabileceğiniz basit ve zaman gerektirmeyecek soruları yakalamaya çalışın. (Örneğin boğazlar ve iklimler.) Felsefeyi seçtiyseniz Felsefenin ilk konusu (Felsefeye giriş, felsefenin tanımı, felsefenin özellikleri,
felsefi bilginin özellikleri, felsefi bilgiyle bilimsel bilginin farkları) olan paragrafları yakalayabiliyorsanız onları çözün gerisini ellemeyin.
Ama yukarıdaki durumu elinizden geldiğince engellemeye çalışacağız. Yazının amacı da o zaten.
Sınavdan sonra vaktiniz kaldıysa tabii ki boşlarınıza gidin. (Yukarıda yazdığım taktiği unutmayın.)
3-) Atlamalı Yöntem
Türkçe çözerken sıkılıyorsanız yangın çıkışı gibi yöntem. Hiç denemedim, bir hocam önermişti, "Sınav içinde uygulayamadım, çok pişmanım." demişti. Ne kadar işe yarar bilemem, ama bir denemede deneyin zarar gelmez.
Olay şu. Matematiği bitirdik. Fene geçtik. Onun yerine Türkçe'ye gidip 5 veya 10 soru çözdük. Geldik Fen'e 10 soru oradan çözdük sonra gene Türkçe. Fen ile Türkçe'yi eş zamanlı çözüyoruz. Veya Fen'den 10 soru yerine 15 soru çözüp Sosyalle Türkçe'yi de eş zamanlı çözebiliriz. Tercih size kalmış, siz deneyin kendiniz karar verin. Ben hala kendi yaptığım ve işe yaradığına canlı şahit olduğum 2.yöntemi öneriyorum.
Not: Sınavdan önce süre sıkıntısı çekmemek için kalemlerin arkalarını da açabilirsiniz, gayet mantıklı bir önlem.
Sınav sırasında şeker yemeyin, çok susamadığınız takdirde ki susamassınız su içmeyin. Esnemeyin abuk hareketler yapmayın. Dış dünyaya takılmayın, tek odağınız sınav olsun.
Şimdilik yazı bu kadar. Ama son ve en önemli cümlem:
Uygulayacağınız yöntemi sınav içinde değiştirmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder